tag:blogger.com,1999:blog-40795549286118069972024-03-05T16:47:17.620-08:00Sağlık, Spor ve BeslenmeSağlıklı yaşam için spor ve beslenme önerileri,
Dövüş sanatları hakkında bilgiAhmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.comBlogger18125tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-59435101355536611692016-08-30T02:29:00.002-07:002016-08-30T02:29:42.529-07:00Boy Uzatma Rehberi (Boyumu Nasıl Uzatabilirim?)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsSwoQqra3zuBV7O6sKBsMuG8YALH5kDDBJS5hcI0EwCUIUo7bF4XrUF97OKOJtoPbjn4PAo3CQOIL0GFcQqeHPf_byFRNjPSkbP-8ruYUkLQRlYAVtJx09dIl8VXl8O0dm37v2M9q0pv_/s1600/Crecimiento-en-los-ninos.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Boy Uzaması Nasıl Olur?" border="0" height="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsSwoQqra3zuBV7O6sKBsMuG8YALH5kDDBJS5hcI0EwCUIUo7bF4XrUF97OKOJtoPbjn4PAo3CQOIL0GFcQqeHPf_byFRNjPSkbP-8ruYUkLQRlYAVtJx09dIl8VXl8O0dm37v2M9q0pv_/s400/Crecimiento-en-los-ninos.jpg" title="Boy Uzatma Rehberi" width="400" /></a></div>
<h3>
<span style="color: #38761d;">Boy Uzaması Nasıl Olur?</span></h3>
<br />
Konuya derinlemesine girmeden önce boyun nasıl uzadığı hakkında fikir sahibi olmanız faydalı olacaktır. Boy kemiklerin uzaması ile uzamaya başlar. Kemiklerde metafiz ve epifiz adı verilen bölümler vardır. Bu bölümlerin arasında duran büyüme plağı adındaki bir bölge kemiğin uzamasını sağlar. Kondrosit ismindeki hücreler çoğalmaya başlayınca büyüme plağı kemik oluşturur.<br />
<br />
Kemiğin nasıl uzadığına dair şema aşağıda bulunuyor. Tabi bu şema sadece kemiğin boyuna uzamasını gösteriyor. Kemikteki kalınlaşma ve yoğunlaşma farklı mekanizmalar tarafından işletiliyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Kaç Yaşına Kadar Boy Uzar?</span></h3>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD7HZ_xzbiYOk0RybjTOdBlOQJG2D8ZCFjShFNnumHBfcSmKwWNndC5JvQfBM-mtJhAozulwoLaA5F-fc6YxEyMvKkLWCPnnMilU9rmUDWbU3eUbwK6qbcFjSd4bmlN77zMIWDqMApAP1D/s1600/kemik-uzmas%25C4%25B1-nas%25C4%25B1l-olur.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kemiklerin Büyümesi" border="0" height="310" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD7HZ_xzbiYOk0RybjTOdBlOQJG2D8ZCFjShFNnumHBfcSmKwWNndC5JvQfBM-mtJhAozulwoLaA5F-fc6YxEyMvKkLWCPnnMilU9rmUDWbU3eUbwK6qbcFjSd4bmlN77zMIWDqMApAP1D/s400/kemik-uzmas%25C4%25B1-nas%25C4%25B1l-olur.jpg" title="Boy Uzatma Mekanizmaları" width="400" /></a></div>
Yukarıda anlatıldığı gibi, kemik uzaması büyüme plakları tarafından gerçekleştirilir. Ergenlik sürecinde büyümenin tamamlanması ile birlikte vücutta hormonal ve yapısal değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler büyüme plaklarını etkiler ve bu plaklar kapanır. Bu plaklar kapandıktan sonra doğal yollardan kemik olarak uzama imkansız hale gelir. Bu noktaya ulaştıktan sonra boy uzaması ya cerrahi ya da diğer tıbbi işlemler sonucunda gerçekleşebilir.<br />
<br />
Çocukların büyümeye devam edip edemeyeceklerine bilek grafilerine bakarak anlaşılabilir.<br />
<br />
Örneğin aşağıda görünen ilk resim 19 yaşındaki bir bayana ait. Kırmızı kutucuğa alınan bölgede kemik tek parça olarak görünüyor. Bu plağın kapandığı manasına geliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy5dN4t1nadHyAoR_TuIp1x8T2J9nClIH2YI-pvdqDp0tBfkNBEiXvndTUPFbnvO3ExBRbLhF8I1N1JLeruZAKQVA10WqAgTJ1-x5HuREs7A2w_4NuNRXrQEangY3FuE2ph2ent-RxxdTB/s1600/plak+kapanm%25C4%25B1%25C5%259F.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Büyüme Plağı Kapanmış " border="0" height="327" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy5dN4t1nadHyAoR_TuIp1x8T2J9nClIH2YI-pvdqDp0tBfkNBEiXvndTUPFbnvO3ExBRbLhF8I1N1JLeruZAKQVA10WqAgTJ1-x5HuREs7A2w_4NuNRXrQEangY3FuE2ph2ent-RxxdTB/s400/plak+kapanm%25C4%25B1%25C5%259F.png" title="Büyüme Plağı" width="400" /></a></div>
<br />Aşağıdaki grafi ise 8 yaşındaki bir kız çocuğuna ait. Kırmızı kutucuğa alınan bölgede kemik iki parça şeklinde duruyor. Aslında kemik tek parça ama daha sertleşmediği ve büyümeyi sağlayan dokular grafide görünmediği için böyle ayrılmış bir görüntü oluşuyor. Bu resimde büyüme plağının açık olduğu ve kişinin boy uzamasının devam edeceği görülüyor.<br /><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKMwK9LZ7eIG_LWLs-r_WXqKpzXgLbeESsIEqBbUoI4Kzl74nBVoMc4w8hthGqKmsSfwjWGbQnWg7SzIXO8vHLkZkgFY3FzO4j465X_aYqXCs0H5Qp0Gz5zT-NYHUMH5YMYRlZzd4796Du/s1600/evde-beslenen-sokak-kedisi--i121620.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Büyüme Plağı Açık" border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKMwK9LZ7eIG_LWLs-r_WXqKpzXgLbeESsIEqBbUoI4Kzl74nBVoMc4w8hthGqKmsSfwjWGbQnWg7SzIXO8vHLkZkgFY3FzO4j465X_aYqXCs0H5Qp0Gz5zT-NYHUMH5YMYRlZzd4796Du/s400/evde-beslenen-sokak-kedisi--i121620.jpg" title="Büyüme Plağı" width="400" /></a></div>
<br />
Bu plakların kapanma anı 18 ile 21 yaşları arasına denk gelir. Bunun anlamı 18-21 yaşları arasında boy uzaması bir daha devam etmeyecek şekilde durur. Bu süreçten sonra boy uzaması gerçekleşmeyecektir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Boyun Uzunluğunu Etkileyen Faktörler Nelerdir?</span></h3>
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Genetik :</span></b> Boyun uzamasında en büyük faktör genetiktir. Anne ve babanın genlerinin karışımı neticesinde oluşan kişinin genleri boy beklentisinin çoğunu oluşturmakta. İlerleyen bölümlerde boy uzunluğunu anne ve babanın boyunu kullanarak nasıl hesaplanabileceği gösterilecektir.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Etnik Köken : </span></b>Genel olarak genetik ile bağlantılı olan bir faktördür. Kişi anne, baba dışında sahip olduğu etnik kökenin boy ortalamasına yakın bir boyda olur.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Doğum Haftası ve Doğum Ağırlığı : </span></b>Alakalı konular olarak görünmese bile doğum ağırlığı ve doğum haftası boyun uzunluğunu etkileyen önemli bir faktördür. Bebeğin aşırı ağır veya aşırı zayıf olarak doğması, erken veya geç doğması genel olarak hamilelik döneminde oluşan ciddi bir hastalık ile ilişkilendirilir. Bu hastalık hamilelik döneminde bebeğin gelişimini etkiler. Anormal doğum ağırlığı ve haftasına sahip çocuklar, ilerleyen zamanlarda normal boy uzunluğunu yakalayabilir. Ama hastalık devam ediyorsa veya kalıcı bir hasar oluşmuş ise çocuğun gelişimi sekteye uğrayabilir. Bu arada normal doğum ağırlığı 2.500 gram ile 4000 gram arası kabul edilir. Normal doğum haftası ise 38 ile 42 hafta arası kabul edilir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMM7kVJJ4qNZhJ0PxE6FCqt8GZxt7fGBfgJQGbJBavM8NtnsYo2iTRyn-GwW0rWS52PVoSG_b8obvappHGi4vLbENc2OkpFf3GVuIh4JNrl-OlRKuGSsNCDdaP7jo7ZsHL2VcPE09jRQls/s1600/mutlu-cocuk-buyutmenin-yollari.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Gelişim Döneminde Beslenmenin Önemi" border="0" height="169" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMM7kVJJ4qNZhJ0PxE6FCqt8GZxt7fGBfgJQGbJBavM8NtnsYo2iTRyn-GwW0rWS52PVoSG_b8obvappHGi4vLbENc2OkpFf3GVuIh4JNrl-OlRKuGSsNCDdaP7jo7ZsHL2VcPE09jRQls/s320/mutlu-cocuk-buyutmenin-yollari.jpg" title="Boy Uzamasında Beslenme" width="320" /></a></div>
<b><span style="color: #cc0000;">Beslenme :</span></b> En çok dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi.<br />
<br />
Araştırmalara göre 1 yıl boyunca formül mama ile beslenen bir yaşındaki bebeklerin anne sütüyle beslenen bebeklere oranla 0.5 ile 0.6 kg daha hafif ve daha kısa oluyor. O yüzden bebeklerin anne sütü ile beslenmesi önemli bir konudur.<br />
<br />
Ayrıca çocukluk döneminde yetersiz beslenme de(yanlış tarzı, diyet, kalori kısıtlaması..v.b) büyümeyi etkiler.<br />
<br />
Kronik hastalığa bağlı beslenme sorunları büyümeyi etkiler.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Egzersiz ve Yaşam Tarzı : </span></b>Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde kişi kendisine bir yaşam tarzı edinir. Edinilen yaşam tarzı önemli hormonların ve önemli sistemlerin çalışmasını doğrudan etkiler. Bu sistemler ise büyümeyi doğrudan etkiler. Uyku süresi, kalitesi, egzersiz yapılması ve egzersizin tipi, aile içi/dışı stres etkenleri yaşam tarzını oluşturur.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Boyum Ne Kadar Uzar?</span></h3>
<br />
Boyu etkileyen en önemli faktör genetiktir. Diğer etkenlerde boy uzunluğunda oldukça önemlidir ama ana belirleyici unsur genetikdir. Araştırmalar neticesinde bu konuyla ilgili bir formül belirlenmiş. Bu formül ulaşacağınız boyu hesaplamada oldukça etkili. Bu formül bize yaklaşık bir değer verir.<br />
<br />
Erkekler için minimum boy uzunluğu : (baba boyu + anne boyu + 13 - 7) / 2<br />
Erkekler için maksimum boy uzunluğu : (baba boyu + anne boyu + 13 + 7) / 2<br />
<br />
Kadınlar için minimum boy uzunluğu : (anne boyu + baba boyu - 13 - 7) / 2<br />
Kadınlar için maksimum boy uzunluğu : (anne boyu + baba boyu - 13 + 7) / 2<br />
<br />
<u>Örneğin;</u> Annesinin boyu 170 cm, babasının boyu 180 cm olan bir erkek çocuğunun tahmini olarak minimum ulaşacağı boy uzunluğu, (170+180+13-7)/2=178 cm olacak, maksimum ulaşabileceği boy uzunluğu ise, (170+180+13+7)/2=185 cm olacak. Buna göre çocuğun yaklaşık yetişkin boyu 175 ile 185 arasında olacaktır.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Hangi Boy Uzatma Yöntemi Doğru, Hangisi Yanlış?</span></h3>
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Süt İçersen Boyun Uzar :</span></b> Evet doğru bir düşünce. Özellikle büyümenin aktif olduğu dönemlerde boyun uzamasına yardımcı oluyor. Bu konuyla ilgili yapılmış olan bir kaç araştırma var.<br />
<br />
Yaş ortalamaları 9.5 olan 62 kız ve 60 erkek çocuk üzerinde bir araştırma yapılmış. Katılımcılar 3 sene boyunca içmiş oldukları süt miktarı, boy, kilo gibi veriler üzerinde takip ediliyor. Araştırmanın sonunda çocuklar içtikleri inek sütü miktarına göre, 250 ml'den az içenler, 250 ile 500 ml arasında içenler, 500 ile 1000 ml arasında içenler ve 1000 ml'den fazla içenler olmak üzere sınıflandırılıyor. Sonuç olarak içtikleri süt miktarına göre büyüdükleri görülüyor.<br />
<br />
Süt içmeyi sevmeyen biriyseniz kalsiyumdan zengin diğer besinleri tüketebilirsiniz. Kalsiyumdan zengin diğer besinler :<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Ispanak</li>
<li>Susam</li>
<li>Lahana</li>
<li>Şalgam Yaprağı</li>
<li>Keçiboynuzu</li>
</ul>
<br />
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPaO78YE9JYb39ObsjxnIgqHF_s87S78BYNBwXH0yNNx2t0BbdKtyrt9xnV58HZGzqXMkEWGKdrImwDWua_v6Oa9CFOTL8mwnbZ0YJhFLeUuxxJRA6kKuqUQV9PDNu_eKe5DSUq-asO_LC/s1600/barfiks-boy-uzamas%25C4%25B1na-yard%25C4%25B1m-eder-mi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Barfiks Boy Uzatmaz" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPaO78YE9JYb39ObsjxnIgqHF_s87S78BYNBwXH0yNNx2t0BbdKtyrt9xnV58HZGzqXMkEWGKdrImwDWua_v6Oa9CFOTL8mwnbZ0YJhFLeUuxxJRA6kKuqUQV9PDNu_eKe5DSUq-asO_LC/s400/barfiks-boy-uzamas%25C4%25B1na-yard%25C4%25B1m-eder-mi.jpg" title="Barfiks Boy Uzatır mı?" width="340" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Umut Tacirleri Ürünlerini Satmak İçin Hayallerinizi Kullanır</td></tr>
</tbody></table>
<b><span style="color: #cc0000;">Barfiks Boyun Uzamasını Sağlar : </span></b>En azından şimdilik yanlış bir fikir olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu fikri kanıtlayan hiçbir tıbbi araştırma yok. Maalesef bu tip egzersizler boy uzatma mekanizmasını hiçbir şekilde etkilemiyor. Yalnızca asılma sırasında eklemlerin arasındaki boşluk açıldığı için geçici bir uzama oluşabilir ama bu boyun uzadığı anlamına gelmez. Bu tip vaatleri sunan umut tacirlerine kanmayın.<br />
<br />
<span style="color: #cc0000;"><b>Egzersiz Boy Uzamasını Hızlandırır :</b></span> Egzersiz ve boy uzaması arasındaki ilişkiyi kanıtlayan hiçbir araştırma olmamasına rağmen var olan araştırmalar egzersizin boy uzamasını olumlu yönde etkileyeceğini gösteriyor. Egzersiz büyüme hormonu üzerinde ve kan aminoasit düzeylerinde anlamlı bir artış sağlar. Beslenmeye de dikkat edilirse gelişmeye olumlu katısı olabilir.<br />
<br />
Bunun yanında ağırlık antrenmanlarının büyümeyi engelleyip engellemediği konusu merak ediliyor. Araştırmalar çok ağır ve yoğun olmamak şartıyla ağırlık antrenmanlarının boy uzamasını engellemediğini gösteriyor. Bu konuda Amerika pediadtri derneği genç ve çocukların vücut ağırlığı ile antrenman yapmasını öneriyor.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Basketbol Boyun Uzamasını Sağlar : </span></b>Maalesef bu konuyu da kanıtlayan bir araştırma bulunmuyor. Basketbol egzersiz olarak tercih edilebilecek güzel bir spor dalıdır ama sadece boy uzamasını hızlandırmak için tercih etmek yanlış.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Umut Tacirleri </span></h3>
<br />
İnternet'ten "Boy uzatma yolları" diye araştırma yaparsanız pek çok umut tacirinin, çeşitli asılsız vaatlerde bulunduğunu görecek ve çok şaşıracaksınız. 25 yaşında olan birinin bile boyunu uzatabilecek yöntemlerin olduğunu iddia edenlerden, vitamin haplarıyla ayda 5 cm uzamayı garanti eden kişilere kadar birçok umut taciriyle karşılaşacaksınız. Maalesef bunlar sadece insanların hayallerini ve isteklerini paraya dönüştürmek isteyen kişilerdir. Bu tür vaatlerde bulunanlara kesinlikle itibar etmemelisiniz.<br />
<br />
<u>Bu konuyla ilgili bilmelisiniz ki ;</u><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Çok nadir görülen vakalar dışında büyümeniz 18 ile 21 yaş arasında durur. Bu yaşlardan sonra hiçbir yöntem sizin boyunuzu uzatamaz.</li>
<li>Boy uzattığını iddia eden e-kitaplar genelde işe yaramayan bilgileri içerir.</li>
<li>Boy uzattığı söylenen tozlar ve haplar boy uzatmaya yardımcı olmaz.</li>
</ul>
<br />
<br />
Eğer halen uzama çağındaysanız, boyunuzun uzaması için aşağıdaki yöntemleri uygulayabilirsiniz...<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Boyun Uzaması İçin Öneriler</span></h3>
<br />
<br />
<ul>
<li>Beslenmeye dikkat edin. Diyetten kaçının. Protein, yağ ve karbonhidrat açısından kaliteli ve yeterli beslenin.</li>
<li>Vitamin ve mineral düzeylerini kontrol ettirin. En çok görülen demir, çinko ve B12 eksikliğidir.</li>
<li>Aşırı kilolu olmak hormonal dengenizi olumsuz yönde etkileyerek büyüme mekanizmasına zarar verebilir. O yüzden kilolu olmamaya gayret gösterin.</li>
<li>Özellikle çocukluk çağında süt ve süt ürünlerini tüketin. </li>
<li>Aşırıya kaçmamak şartıyla egzersiz yapın. Aşırı egzersizde büyümeyi olumsuz yönde etkileyebilir.</li>
<li>Uyku kalitesine ve süresine dikkat edin. Düzensiz ve kalitesiz bir uyku gelişme düzenini etkileyebilir.</li>
<li>Stresten uzak durun. Stres büyüme hormonunu baskılayabilir.</li>
</ul>
<br />
<div>
<br /></div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-23738534899076978172016-08-28T11:28:00.000-07:002016-08-28T11:28:32.784-07:00Neden Egzersiz Yapmalıyım? (Egzersiz Yapmanın Faydaları)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdRtd0QbcUtm7XFpLBQ-6ugLdbOIET3moIHs4yN2ts7aVlxT7KjzMP11Ri5yrrktx9AUASA5G4Qyb40sJOFLvnm3aTZ69gZq-1qCXUN94SneqzRu_BRv10-QCTT0G-vKZkXc7J_4m7ZbMp/s1600/vv2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Neden egzersiz yapmalıyım?" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdRtd0QbcUtm7XFpLBQ-6ugLdbOIET3moIHs4yN2ts7aVlxT7KjzMP11Ri5yrrktx9AUASA5G4Qyb40sJOFLvnm3aTZ69gZq-1qCXUN94SneqzRu_BRv10-QCTT0G-vKZkXc7J_4m7ZbMp/s400/vv2.jpg" title="Egzersiz yapmanın faydaları" width="400" /></a></div>
Egzersizin gerekli olduğunu bilmenize rağmen kendinizi ve çevrenizdekileri ikna etmekte zorluk mu çekiyorsunuz? Size egzersiz yapabilmeniz için sebepler hazırladık. İşte neden egzersiz yapmalıyım sorusunun cevabı. Artık kendinizi ve çevrenizdekilere spor yapmaya ikna etmeniz daha kolay olacak.<br />
<br />
Ayrıca motivasyonunuzu kaybettiğinizde veya o an yaptığınız egzersizlerin gereksiz bir iş olduğu fikrine kapıldığınızda bu listeyi okuyabilirsiniz. Çevrenizdekilere de bunları anlatmanız faydalı olacaktır. Spor yapmak gereksiz, faydasız ve zaman kaybı olan bir aktivite değildir. Tam aksine gerekli ve faydalı olan bir aktivitedir. Bundan<br />
<br />
<b><span style="color: #38761d;">Neden Egzersiz Yapmalıyım</span></b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Kemik yoğunluğunuz artar. Bundan dolayı kemik erimesi(osteoporoz) riski azalır.</li>
<li>Kalp damar sisteminin düzgün çalışmasını sağlar.</li>
<li>Negatif düşüncelerden uzaklaşmanızı sağlar.</li>
<li>Eklem ağrılarını hafifletir.</li>
<li>Bağırsak ve mide sağlığını düzeltir.</li>
<li>Kondisyonu arttırır.</li>
<li>HDL(iyi kolesterol düzeyini arttırır. LDL(kötü kolesterol) düzeyini en aza indirir.</li>
<li>Akıl ve beden sağlığını arttırır.</li>
<li>Hastalığa yakalanma riskini düşürür.</li>
<li>Daha huzurlu ve rahat hissetmenizi sağlar.</li>
<li>Konsantrasyonu arttırır.</li>
<li>Akciğerlerin genişlemesini sağlar, böylece daha güçlü ve derin nefes almanıza olanak verir.</li>
<li>Kabızlığı azaltır.</li>
<li>Kansere yakalanma riski düşer.</li>
<li>Yaşam kalitesini en üst seviyeye getirir.</li>
<li>Daha sağlıklı düşünmeyi sağlar ve hayal gücünü arttırır.</li>
<li>Daha fazla kalori yakmanıza olanak verir.</li>
<li>Vücudun kalori kullanma şeklini düzene sokar. Böylece sağlıklı kilo almaya veya vermeye yardımcı olur.</li>
<li>Dayanıklılığı arttırır.</li>
<li>Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.</li>
<li>Kan akışını düzene sokar. Hipertansiyon riskini düşürür.</li>
<li>Regl ağrılarını azaltır.</li>
<li>Daha enerjik hissetmenizi sağlar.</li>
<li>Kasların rahatlamasını sağlar.</li>
<li>Stresi azaltır.</li>
<li>Vücuda karşı olan farkındalığı arttırır.</li>
<li>Karaciğer fonksiyonlarını düzene sokar.</li>
<li>Varikoze olmuş damarların düzelmesine yardımcı olur. Artışına mani olur.</li>
<li>Özgüveni arttırır. Kıyafetlerin içinde daha iyi durmanızı sağlar.</li>
<li>Denge duyusunu geliştirir.</li>
<li>Sinir sistemini güçlendirir.</li>
<li>Kas hücrelerinin gücünü arttırır.</li>
<li>Daha esnek olunmasını sağlar.</li>
<li>Metabolizmayı hızlandırır.</li>
<li>Daha sağlıklı beslenmenizi sağlar.</li>
<li>Seksüel performansı arttırır.</li>
<li>Daha uzun yaşamayı sağlar.</li>
<li>Büyüme hormonunu arttırarak daha genç kalmayı sağlar.</li>
<li>Postürün düzelmesine olanak verir.</li>
<li>Ter bezlerinin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Böylece terleme yoluyla daha çok toksin atılabilir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: #38761d;">Sonuç</span></b><br />
<br />
Egzersiz yapmanız için nedenleri bir bir saydık. Motivasyonunuzu korumak için bu listeyi bir yere not edin ve motivasyonunuzu kaybettiğinizi hissettiğinizde okuyun. Bazen spor yaparak gereksiz, faydasız, zaman kaybı olan bir iş yaptığınız fikrine kapılabilirsiniz. Ama bunun böyle olmadığını size madde madde açıkladık. Spor yaşam kalitesi ve sağlık için en gerekli, faydalı ve vücudun ihtiyacı olan bir aktivitedir. Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam dilerim. Sağlıcakla kalın...<br />
<br />Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-10422365941154294562016-08-28T04:47:00.000-07:002016-08-28T04:47:04.806-07:00Kas Yapmanız İçin Bilimsel Nedenler (Kas Yapmanın Faydaları)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLgGcQz6Qkb7_gaqab-UheP6qanYIzEeoJelR-ZhxNbXQS6AU2siAGqSfw_QEGKhO043Jrz8EtgQAVq4w25NR9j03YlTekl7G8BnPAz0JKe0Al4p2Ax6gKkigjhkyc1Rz5soziNOd0bKPj/s1600/5bay.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Neden kas yapmalıyım" border="0" height="257" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLgGcQz6Qkb7_gaqab-UheP6qanYIzEeoJelR-ZhxNbXQS6AU2siAGqSfw_QEGKhO043Jrz8EtgQAVq4w25NR9j03YlTekl7G8BnPAz0JKe0Al4p2Ax6gKkigjhkyc1Rz5soziNOd0bKPj/s400/5bay.jpg" title="Kas yapmanın faydaları" width="400" /></a></div>
Bu sorunun çeşitli mantıklı cevabı olmasına rağmen bilimsel temeller üzerine oturtulmuş en önemli 6 tanesini inceleyeceğiz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Kolesterolü Düşürür</span></h3>
<br />
Kas kütlesi arttıkça kanda bulunan ve iyi kolesterol olarak bilinen HDL artarken kötü kolesterol olan LDL seviyesi düşer. LDL'nin artması ve HDL'nin düşmesi oluşabilecek kalp-damar rahatsızlıklarından koruma sağlayacaktır.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">İnsülin Direncine Mani Olur</span></h3>
<br />
Kaslar canlı kalabilmek için karbonhidratları kullanır. Bunu kan üzerinden aldığı glikozla ve bünyesinde glikozu glikojene çevirip depolayarak sağlar. Daha büyük bir kas kütlesi, kişinin hem daha çok insülin reseptörüne sahip olmasını, hemde daha çok glikoz depolayabilmesini sağlar. Bu kan şekerinin ani yükselmesini önleyerek insülin direncinin oluşmasına mani olur.. Bunun yanında antrenman esnasında düşen kan şekeri insülin direncinin azalmasına yardım eder.<br />
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggkGDRHHhKUVcR1vNFfLrfm5tg4CDLH0516_eW1apGk4Ak3QZ9DL9grQcF5FMXQB2WszFT7MeBaitqX7xWiFbCx_ybKMY5eR7kB5LN23RNR3dVqRgZZYQehkC0NSDQIp_wkD3t4n9xShMR/s1600/osteoporoz_1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Kas yapmak kemik erimesini engeller" border="0" height="185" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggkGDRHHhKUVcR1vNFfLrfm5tg4CDLH0516_eW1apGk4Ak3QZ9DL9grQcF5FMXQB2WszFT7MeBaitqX7xWiFbCx_ybKMY5eR7kB5LN23RNR3dVqRgZZYQehkC0NSDQIp_wkD3t4n9xShMR/s320/osteoporoz_1.JPG" title="Osteoporotik kemik" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Normal kemik ile osteoporotik kemik arasındaki fark</td></tr>
</tbody></table>
<h3>
<span style="color: #38761d;">Kemikleri Güçlendirir ve Kemik Erimesi(Osteoporoz) Riskini Düşürür</span></h3>
<br />
Antrenman esnasında uygulanan itme ve çekme hareketleri kemiklerin üzerine de yük bindirir. Oluşan bu yük sayesinde kemik yoğunluğu artış gösterir. Bunun yanında antrenman sonrasında artan anabolik hormonlar, dolaylı olarak kemiklerin kuvvetlenmesini sağlar. Bu konu erkekler için o kadar olmasa da kadınlar için önemli bir konu. Çünkü menopoz sonrası kemik erimesi kadınlarda yoğun olarak görülmekte.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Daha Zayıf Görünmenizi Sağlar</span></h3>
<br />
Yağ hücreleri diğer dokulara göre daha az kan damarlarına sahiptirler. Bu, diğer dokulara oranla yağ dokusunun daha yavaş bir metabolizmaya sahip olması ile ilgilidir. Kas dokusu için ise bu durum tam tersidir. Hızlı metabolizmaya sahip olan kas dokusu hızlı bir biçimde enerji harcar. Sonuç olarak daha fazla enerji, daha fazla yağ yakmanıza neden olur. Ve sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olursunuz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">Hastalıklara Karşı Dayanıklılığınızı Arttırır</span></h3>
<br />
Kas kütlesi yalnız hastalık riskini azaltmıyor, bunun yanında hasta olununca daha dayanıklı ve kuvvetli bir beden sağlıyor. Vücut bu dayanıklılığı birçok mekanizmayla sağlamasına rağmen en çok etkiyi içerisinde depoladığı ana besin maddelerini vücudun kullanımına sunması ile gösteriyor. Kanser hastaları üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, kas kütlesi daha çok olan hastalar daha uzun yaşama sahip oluyor.<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;"><br />Bu Faydalarının Yanında Diğer Bazı Faydaları</span></h3>
<br />
<ul>
<li>Kas kütlesi daha fazla kalori harcanmasını sağlıyor. Bu daha hızlı zayıflamak isteyenler için bir avantajdır.</li>
<li>Kaslar vücuda binen şiddetli ve ani baskıları emer. Bu etki sakatlık ve uzun süreçte kırık riskini azaltır.</li>
<li>Daha fazla kas kütlesi duruşu düzeltir. Kaslar çalışmıyorken bile belli miktarda kasılıdır. Bu kasılmaya tonus adı verilir ve doğru pozisyon için vücudu çeker. Daha güçlü kaslar, daha güçlü bir tonus ve daha düzgün bir duruş demek.</li>
</ul>
<br />Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-75330495291994489172016-08-27T15:13:00.001-07:002016-08-27T15:13:26.671-07:00Doğal Yollarla Hızlı Vücut Geliştirme Mümkün Mü?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8_JIjRFwSgyZZkB1hn9p6DwIeeoF1hYV6Kn8CvQfV-R4jUvrHjfTnICtLKNUj9pFfp3xJrkEPaZxmI7dcBOlLVlpVChzuwLeMTqIB3kmj72XoO9qy9iio0KrQrZu5uyViSNES8vHd-BEr/s1600/sporcu-beslenmesi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sağlıklı vücut geliştirme" border="0" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8_JIjRFwSgyZZkB1hn9p6DwIeeoF1hYV6Kn8CvQfV-R4jUvrHjfTnICtLKNUj9pFfp3xJrkEPaZxmI7dcBOlLVlpVChzuwLeMTqIB3kmj72XoO9qy9iio0KrQrZu5uyViSNES8vHd-BEr/s400/sporcu-beslenmesi.jpg" title="Doğal yollarla hızlı vücut geliştirme" width="400" /></a></div>
Asıl konuya geçmeden önce birkaç önemli noktaya değinmenin faydalı olacağını düşünüyorum.<br />
<br />
Doğal vücut geliştirme yapmak asla abartı kaslara kavuşturmaz. Bu konu toplum olarak yanlış anlaşılıyor. Resimlerde gördüğünüz abartı figürlere sahip olmak için on yıllarınızı ve yüzlerce bin TL para harcamanız gerekiyor. Normal olarak egzersiz yapmak sadece sağlıklı olmak için gerekli olan kaslara kavuşturur. Bu yazıda sizlere hızlı vücut geliştirmeniz için faydalanabileceğiniz püf noktalar ve gerçekler gösterilecektir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Kaslar Nasıl Büyür?</span></h3>
<br />
Kas gelişimi için püf noktalara geçmeden önce konuyu derinlemesine kavrayabilmeniz için kaslarınızın nasıl geliştiğini bilmeniz faydalı olacaktır. Bu konuyu kavradığınızda hem doğru hemde sağlıklı bir bakış açısı kazanacaksınız.<br />
<br />
Kas gelişimi iki farklı mekanizma sayesinde sağlanır.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">İlk Mekanizma : </span></b>Egzersiz esnasında zorlanan ve yıpranan kas hücreleri yapılan egzersize adapte olabilmek için kas liflerini protein ile yapılandırır. Bu yapılanma kasların daha büyük ve daha güçlü olmasını sağlar.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">İkinci Mekanizma : </span></b>Bu mekanizma ise "uydu hücreleri" diye isimlendirilen ve kök hücre gibi davranış gösteren hücreler tarafından işletilir. Uydu hücreleri aktive oldukları zaman ihtiyaç olan kas hücrelerine çekirdek ekler ve böylece bu hücrelerin büyümesi sağlanmış olur.<br />
<br />
Görüldüğü üzere kas büyümesi, yeni kas hücrelerinin oluşumuna değil var olan hücrelerin kuvvetlendirilmesi ve yeniden yapılmasına bağlı olarak değişiyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">1. EGZERSİZ</span></h3>
<br />
Kasların büyümesi için mucizevi bir yöntem bulunmuyor ve hiçbir zamanda olmadı, olmayacak. Ama buna rağmen birkaç püf noktasıyla yolunuzu kısaltabilir ve hedefinize daha hızlı ulaşabilirsiniz. Bu püf noktalar ve kısa yolları egzersiz, diyet ve yaşam olmak üzere üç konuda incelenecek.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Ağır Kaldırın</span></b><br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV-F9uTb9MvEtJk3oLmG5ASHQqPAMpZP3CJhcmAOYABDtDdnogOpFxhAJXTjLImXiehAHgrP7hdQxSL2Gi9SwVyc7-QNnxx_VNEYiz_roEuM1zBHwzR00O7diqOynkb5yGHt-DhiWjfytW/s1600/ada-fcayi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Milo'nun kas gelişimi" border="0" height="255" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV-F9uTb9MvEtJk3oLmG5ASHQqPAMpZP3CJhcmAOYABDtDdnogOpFxhAJXTjLImXiehAHgrP7hdQxSL2Gi9SwVyc7-QNnxx_VNEYiz_roEuM1zBHwzR00O7diqOynkb5yGHt-DhiWjfytW/s400/ada-fcayi.jpg" title="Antik Yunan Uygarlığında Güreşçi Milo" width="400" /></a>Kaslar yüksek ağırlıklarla daha çok yıpranır, daha çok yıpranan kaslar daha fazla protein depolar, güçlenir ve büyür. Güçlenen kaslar ile daha büyük ağırlıklar kaldırılabilir.<br />
<br />
Bu kısır döngü devam ettikçe daha büyük kaslara sahip olunur. Yandaki resimde de görüldüğü gibi, bu resim ağır kaldırmak ile ilgili yüzyıllar önce keşfedilmiş bir gerçeği gösteriyor.<br />
<br />
Resimdeki kişi, antik yunan uygarlığında var olduğu düşünülen güreşçi Milo'dur. Bu canlandırmada Milo'nun kaldırdığı ağırlık ile vücudunun gösterdiği gelişimdeki orantıyı görüyor musunuz? Büyük ağırlıkların vücudu geliştirdiği yüzyıllardan bilinen bir gerçek.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Tekniğinizi Geliştirin</span></b><br />
<br />
Doğru egzersiz yöntemi daha büyük kaslara ve sağlıklı eklemlere sahip olmanızı sağlar. Yanlış egzersiz tekniği ise sadece sakatlanmanıza ve vakit kaybetmenize neden olur. Bu nedenle vücut geliştirmeye odaklanmadan önce mutlaka tekniğinizi düzeltin.<br />
<br />
<u>Doğru egzersiz tekniği için küçük ama etkili birkaç yöntem :</u><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Hareketi yavaş ve kontrollü bir şekilde uygulayın.</li>
<li>Hareketi yaparken ağırlığı sallayarak kaldırmayın. (Kaldırabileceğinizden daha büyük bir ağırlık istediğiniz kasa odaklanmanızı engelleyecektir.)</li>
<li>Eklemlerinizi hareketin en üst noktasında kitlemeyin. (Eklemlerin kilitlenmesi kasların gerginliğini kaybetmesine ve ağırlığın büyük bir kısmının eklemlere binmesine neden olur.)</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Antrenmanları Uzun Tutmayın</span></b><br />
<br />
Antrenmanlarınızı kısa süreli ve yoğun olarak düzenlemelisiniz. Bu vücudun egzersiz sonrası yapım işlerini devam ettirebilmesi için gerekli olan ortamı sağlaması için zorunludur. Bu nedenle antrenmanlarınızı 45 ile 90 dakika arasında tutun.<br />
<br />
Uzun süre yapılan antrenman vücudun stres hormonu olarak da bilinen kortizolü salgılamasını arttıracaktır. Yüksek kortizol yağ oranının artmasından kas yıkımına kadar birçok süreçten sorumludur.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Birden Çok Kas Grubunu Çalıştıran(Bileşik) Egzersizlere Yönelin</span></b><br />
<br />
Birden çok kas grubunu ve eklemi çalıştıran antrenmanlar bileşik egzersiz diye isimlendirilir. Bu tip egzersizler tek bir kası çalıştıran(izole) egzersizlere oronla güç artışını ve hormon salınımını daha fazla destekler. Bu nedenle egzersiz temposunda mutlaka bileşik egzersizlere yer verin. Bu kısa zamanda daha fazla kas kütlesi kazanmanızı sağlayacaktır.<br />
<br />
<u>Kullanılabilecek en iyi bileşik egzersizlerden bazıları aşağıdaki gibidir;</u><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Squat</li>
<li>Deadlift</li>
<li>Pull-up</li>
<li>Bench Press</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Sürekli Aynı Egzersizleri Yapmayın</span></b><br />
<br />
Sürekli aynı antrenmanları uygulamak bir süre sonra kasların yeterince zorlanmamasına neden olur. Uzun süre aynı açı ile aynı egzersizleri uygulamak kasta benzer bir zorlanma oluşturduğu için, kaslar yeterince zorlanmayacak ve kas gelişimi duracaktır. Bu sorun antrenman programındaki egzersizler, set/zorluk düzeni ve tekrar sayıları değiştirilerek aşılabilir.<br />
<b><span style="color: #cc0000;"><br /></span></b>
<b><span style="color: #cc0000;">Kardiyo Antrenmanlarını Kısıtlayın</span></b><br />
<br />
Vücut kardiyo yaptığı müddetçe kalori harcar ve değerli enerji kaynaklarını boşaltır. Boşalan bu enerji kaynakları egzersiz performansını çoğu zaman kötü etkiler. Yapılması gereken ise kardiyo antrenmanlarını mümkünse ağırlık egzersizi olmayan bir güne almak, mümkün değilse kısa tutup egzersiz sonrası uygulamak.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">2. DİYET</span></h3>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3o-B5JWQrUlf8v_psv4ECK8RvKgtm0-JnHHr8sfX9F880OdmvyCqUNRvnpf8F-xAwKq0IWlDiDJROcQVdrXfXm0uNhxMtWECHh1s7BPB9W-AlLlBIKGgVMgvlycg2jOowg9d9xX78_F4A/s1600/h%25C4%25B1zl%25C4%25B1-v%25C3%25BCcut-geli%25C5%259Ftirme-i%25C3%25A7in-teknikler.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Vücut geliştirme döngüsü" border="0" height="165" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3o-B5JWQrUlf8v_psv4ECK8RvKgtm0-JnHHr8sfX9F880OdmvyCqUNRvnpf8F-xAwKq0IWlDiDJROcQVdrXfXm0uNhxMtWECHh1s7BPB9W-AlLlBIKGgVMgvlycg2jOowg9d9xX78_F4A/s400/h%25C4%25B1zl%25C4%25B1-v%25C3%25BCcut-geli%25C5%259Ftirme-i%25C3%25A7in-teknikler.jpg" title="Vücut geliştirmede beslenme" width="400" /></a>İlk konu olan egzersizden sonra sıra hızlı ve doğal kas gelişiminin diyet konusuna geldi. Dikkat etmeniz gereken birçok şey olmasına rağmen en önemli olanlarına değinilecektir.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Temel Besinleri Alın</span></b><br />
<br />
Protein alımı kilo başına 1 ile 1.5 gram arasında tutulmalıdır. Bu kas gelişimi için yeterlidir.<br />
<br />
Karbonhidrat alımı kilo başına 2-5 gram arasında tutulmalıdır. Bu kasların metabolizma için gerekli olan enerjiyi ve kanda bulunan aminoasitlerin hücrelere geçmesi için ihtiyacı olan insülinin salgılanması için gereklidir.<br />
<br />
Bunun yanında yağ alımıda mutlaka takip edilmelidir. Yağlar, yiyeceklerin içinde bulunan vitaminlerin bir bölümünün emiliminden, hücre duvarlarının yapısında görev almaya kadar birçok görevi üstlenirler.<br />
<b><span style="color: #cc0000;"><br /></span></b>
<b><span style="color: #cc0000;">Vitamin ve Minerallerin Alımına Dikkat Edin</span></b><br />
<br />
Vitamin ve mineraller vücutta birçok enzimin yapısına katılarak hayati bir rol üstlenirler. Ayrıca birçok hormonun salınımını da doğrudan etkilerler. Bu nedenle gelişim için anahtar rol üstenen vitamin ve minerallerin doğru oranda alındığından emin olunmalı.<br />
<br />
<u>Sporcularda eksikliğine en sık rastlanan vitamin ve mineraller aşağıdaki gibidir;</u><br />
<br />
<ul>
<li>İyot</li>
<li>Kalsiyum</li>
<li>Çinko</li>
<li>Vitamin E</li>
<li>Vitamin D</li>
</ul>
<br />
<br />
Bu vitamin ve minerallerin alımına özel olarak dikkat edilmelidir.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Yeteri Kadar Sıvı Alın</span></b><br />
<br />
Sıvı alımı sporcular için hayati öneme sahiptir. Hücrelerin yaşamını devam ettirebilmesi ve organ-doku uyumluluğunun sürdürülebilmesi için kaybedilen sıvı hızla ve eksiksiz bir şekilde yerine koyulmalıdır. Bunun yanında doğru sıvı alımı kasların daha dolgun görünmesini sağlar ve onların beslenme/boşaltım süreçlerini daha etkili gerçekleştirmesini sağlar.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #38761d;">3. YAŞAM</span></h3>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGzMCGw0L3wXTAZyHeas8gkNHtCJ0N2hyphenhyphen0u2xPPLR8wqGKLMCMH1DM-jNoz8ZxEFeP4b_OUe477nJCNdfECxlkILgCt8SicbhvEOlCHE4BHQyfcA93w5o8KjtzqSKyqWZ1Zv__-toftr0h/s1600/h%25C4%25B1zl%25C4%25B1-v%25C3%25BCcut-geli%25C5%259Ftirme-y%25C3%25B6ntemi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hızlı vücut geliştirme" border="0" height="251" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGzMCGw0L3wXTAZyHeas8gkNHtCJ0N2hyphenhyphen0u2xPPLR8wqGKLMCMH1DM-jNoz8ZxEFeP4b_OUe477nJCNdfECxlkILgCt8SicbhvEOlCHE4BHQyfcA93w5o8KjtzqSKyqWZ1Zv__-toftr0h/s400/h%25C4%25B1zl%25C4%25B1-v%25C3%25BCcut-geli%25C5%259Ftirme-y%25C3%25B6ntemi.jpg" title="Doğal Vücut geliştirme " width="400" /></a></div>
Uyku esnasında vücut yeniden yapılanma sürecini başlatır ve hızlı şekilde toparlanmaya çalışır. Bu sebeple uyku düzeni dikkat edilmesi gereken bir konudur.<br />
<br />
<u>Uyku hakkında en önemli konular aşağıdaki gibidir;</u><br />
<br />
- Gece 11.30'dan önce yatakta olunmalıdır. Bu kas gelişimi için büyüme hormonunun salınmasını arttırır ve aynı zamanda kas yıkımı ve yağ depolanmasını sağlayan kortizol hormonunun seviyesini azaltır.<br />
<br />
- Günde en az 7 saat gece uykusu uyunmalıdır. Daha azı vücudun toparlanması için yeterli değildir.<br />
<br />
- Aşırı tok uyunmamalıdır. Tok uyumak vücudun kanın büyük kısmını mideye toplamasına neden olur. Sindirim sürecinde mideye toplanan kan, vücudun yeniden yapılanma esnasında organlara göndermesi gereken önemli bir miktarı devre dışı bırakır.<br />
<br />
<b><span style="color: #cc0000;">Motive Olun ve Motive Kalın</span></b><br />
<br />
Egzersizlerle, diyetler bir zaman sonra monotonlaşabilir. Bu tempoyu sürdürebilmek için yapılması gereken yegane şey motive olmaktır.<br />
<br />
<u>Motive olmak için şunları deneyebilirsiniz :</u><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Kendinize hedef koyun ve o hedefe ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin.</li>
<li>Egzersiz ve diyetinizi not edin. Gelişiminizi inceleyin.</li>
<li>Gelişiminizi planlayın.</li>
<li>Gelecekte olmak istediğiniz durumu hayal edin.</li>
</ul>
<br />
<div>
<br /></div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-4600989054002773302016-08-27T11:15:00.000-07:002016-08-27T11:42:05.120-07:00Hafızayı Güçlendiren Bitki Çayları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyQyB5gGcNHzFXHfBmVIXYmt6xxGbZEzEiWjkKReWc9XyE3DDhujK925Q2I9QXkyByWQueirdXOM0z4BayL2nQx2VzFwhs_2PSNgWKX8NFxYWRWgEXAbq2bXTo6M1YizXQ6NR71PAM-jLs/s1600/Bitki-%25C3%2587aylar%25C4%25B1n%25C4%25B1n-Faydalar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi çaylar hafızayı güçlendirir?" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyQyB5gGcNHzFXHfBmVIXYmt6xxGbZEzEiWjkKReWc9XyE3DDhujK925Q2I9QXkyByWQueirdXOM0z4BayL2nQx2VzFwhs_2PSNgWKX8NFxYWRWgEXAbq2bXTo6M1YizXQ6NR71PAM-jLs/s400/Bitki-%25C3%2587aylar%25C4%25B1n%25C4%25B1n-Faydalar%25C4%25B1.jpg" title="Hafızayı güçlendiren çaylar" width="400" /></a></div>
Beyin fonksiyonlarını yerine getirebilmek için gerekli vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Beynin sağlıklı çalışabilmesi için bu vitaminleri ve mineralleri vücuda almak şart. Beynin ihtiyacı olan gıdaların tüketilmesi kısa vadede daha hızlı çalışma, hatırlama, karar vermede kolaylık, anlama beceresinin gelişmesini sağlar. Uzun vadede ise Alzheimer ve unutkanlık hastalığı gibi beynin fonksiyonlarının bozulması sonucu oluşan hastalıklardan koruma sağlar.<br />
<br />
Beyin için faydalı olan gıdalara ek olarak toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan ve kan dolaşımını arttıran bitki çaylarını kullanarak hafızanızı arttırmanız mümkün. Bunun yanında bazı bitki çayları tam da beyin için lazım olan vitamin ve minarelleri bünyesinde barındırır.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Hangi Çaylar Hafızayı Güçlendirir?</span></h3>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHDiLfTXyEFu1XIsjrxPPd0pDVaQllCRhgMhVMQQqqjmY0k-9DwE49CGwNGZhUOxChFzNObf7P9YMRZBaMdKBrUfOM-QRCzuXBdcCaAf5hyJz3YSPQY3CEy5WY9gBzSANwt9kzFBb3SH7C/s1600/Ginkgo-biloba.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Ginkgo biloba ağacı" border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHDiLfTXyEFu1XIsjrxPPd0pDVaQllCRhgMhVMQQqqjmY0k-9DwE49CGwNGZhUOxChFzNObf7P9YMRZBaMdKBrUfOM-QRCzuXBdcCaAf5hyJz3YSPQY3CEy5WY9gBzSANwt9kzFBb3SH7C/s200/Ginkgo-biloba.jpg" title="Hafızayı güçlendiren çay" width="200" /></a></div>
<b><span style="color: #cc0000;">Ginkgo Biloba Çayı :</span></b> Çin'in doğusunda yetişen ginkgo ağacı en eski ağaç türlerinden biridir. Kan akışını arttırması sayesinde beyne daha çok oksijen gitmesini sağlıyor. Bazı çalışmalar ginkgo biloba çayının beynin glikozu kullanma becerisini arttırdığını ve sinir uyarılarının hızlanmasına olanak tanıdığı için kısa vadeli belliği geliştirdiğini gösteriyor.<br />
<br />
Güzel bir ginkgo biloba çayı için kaynamış suya 4-5 yaprak atarak 5-7 dakka demlenmesini bekleyin ve afiyetle için.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTmIDsMyfC_amb3d-DELquVd3fGeUkqLFiwyLn6uINfM6n1z6a-BzB7yvBEw54LVXXJzvN4LRPqiajaOOIpTwUVVHoDvsdMKT9bPikYuWY0HiqsFo7tMiGfExn55qhdoVUtXKHZT1JUzmv/s1600/biberiye.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Biberiye bitkisi" border="0" height="144" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTmIDsMyfC_amb3d-DELquVd3fGeUkqLFiwyLn6uINfM6n1z6a-BzB7yvBEw54LVXXJzvN4LRPqiajaOOIpTwUVVHoDvsdMKT9bPikYuWY0HiqsFo7tMiGfExn55qhdoVUtXKHZT1JUzmv/s200/biberiye.jpg" title="Hafızayı güçlendiren çay" width="200" /></a></div>
<b><span style="color: #cc0000;">Biberiye Çayı :</span></b> Yılın her döneminde yeşil olan biberiye bitkisi, mutfaklarda daha çok yemeklere lezzet vermek amacıyla kullanılır. Birçok kültürde geleneksel olarak zihin açması ve hafızayı güçlendirmesi gibi pek çok alanda kullanılır.<br />
<br />
1 çay kurutulmuş biberiye yaprağını bir fincan suya atıp kaynatarak içerebilirsiniz. İyi demlenmesi için 10 dakika kadar kaynattıktan sonra ateşin üzerinden alınmalı ve demliğin kapağı kapalı halde 10 dakika kadar bekletilmelidir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJtwOIYFcpM0_ESFrLoDar-KWgyRitnXH9qRBEuK97ovvmkNCslpvNyXd7n-WKKo4xBeeuk81i4jF3x0v7I-niXeefegy1QUri6Cimh4aCKyOxhjR7iuT1L2u6YGEFlIGO0geCZMlxVxuz/s1600/ada-cayi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Adaçayı" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJtwOIYFcpM0_ESFrLoDar-KWgyRitnXH9qRBEuK97ovvmkNCslpvNyXd7n-WKKo4xBeeuk81i4jF3x0v7I-niXeefegy1QUri6Cimh4aCKyOxhjR7iuT1L2u6YGEFlIGO0geCZMlxVxuz/s200/ada-cayi.jpg" title="Hafızayı güçlendiren çay" width="200" /></a></div>
<b><span style="color: #cc0000;">Adaçayı :</span></b> Sakinleştirici, stresi azaltan antiseptik özelliği de bulunan adaçayı hafızayı da güçlendirmek için kullanılabilir. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar ile nörolojik fonksiyonları geliştirmeye yardımcı olduğu tespit edildi. Bunun yanında binlerce yıldır pek çok sağlık sorununa karşı tüketilmektedir.<br />
<br />
2 çay kaşığı adaçayı üzerine kaynattığınız suyu dökün ve 5-10 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Adaçayını çok kullanırsanız acı bir tadı olur. Tadlandırmak için 1-2 damla limon sıkabilirsiniz veya bal ekleyebilirsiniz. Etkisinin görülebilmesi için tüketilmesi tavsiye edilen miktar günde 1-2 bardaktır.<br />
<b><span style="color: #134f5c;"><br /></span></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigoSBrKfczeh0C0jdVlXPiFxpG67qdExFLA0lwuhxkJUpydObwkOy9eLnesTNTP2aJLr2mbH5wZ2jZN7bWfoJURRxpC_vpClr7Djq4C8Mv3rlwF6wiuB3PbAms1NzKy4nw3qXBzSKywSJl/s1600/gotu-kola-tea-640x310.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Gotu Kola Çayı" border="0" height="132" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigoSBrKfczeh0C0jdVlXPiFxpG67qdExFLA0lwuhxkJUpydObwkOy9eLnesTNTP2aJLr2mbH5wZ2jZN7bWfoJURRxpC_vpClr7Djq4C8Mv3rlwF6wiuB3PbAms1NzKy4nw3qXBzSKywSJl/s200/gotu-kola-tea-640x310.jpg" title="Hafızayı güçlendiren çay" width="200" /></a></div>
<b><span style="color: #cc0000;">Gotu Kola Çayı :</span><span style="color: #134f5c;"> </span></b>Sri Lanka, Hindistan, Tayland ve Bangladeş'te yemeklerde sık olarak kullanılır. Bu ülkelerde beyin fonksiyonlarını geliştirme amacıyla geleneksel olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Bu bitki iltihap önleyici, dolaşımı tetikleyen, anti bakteriyel, idrar söktürücü ve yatıştırıcı bileşenlere sahiptir.<br />
<br />
1 çay kaşığı kurutulmuş gotu kola bitkisini 1 bardak kaynamış suyun üzerine atın ve 5 dakika kadar demlenmesini bekledikten sonra için.Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-86782718830219555212016-08-26T15:38:00.001-07:002016-08-26T15:38:35.961-07:00Hangi Spor Kaç Kalori Yaktırır?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNOth0q36DE8B5YAEozIWCXNEJMNYhdtd7ROoOtka6UIBN_3_s2nytzToJULC7-35hTLsbeYJYwQxI2Mfc-4iNe6ndV9BRNh2reN8ctXeGiULjJ6juk5oisNmsmKm7Ae6x2hfUBHzlViWw/s1600/026751208305359-running.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kardiyo İdmanları" border="0" height="273" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNOth0q36DE8B5YAEozIWCXNEJMNYhdtd7ROoOtka6UIBN_3_s2nytzToJULC7-35hTLsbeYJYwQxI2Mfc-4iNe6ndV9BRNh2reN8ctXeGiULjJ6juk5oisNmsmKm7Ae6x2hfUBHzlViWw/s400/026751208305359-running.jpg" title="Hangi Spor Kaç Kalori Yaktırır" width="400" /></a></div>
Bu yazımızda hangi sporun kaç kalori yaktığı hakkında bilgiler verdik. Gün içinde bizim için sıradan olan işler bile bize kalori yaktırır. Peki hangi spor kaç kalori yaktırıyor? Bu arada sakatlanmalara karşı spor yapmadan önce ısınma ve gevşeme hareketlerini yapmayı unutmayın.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Koşu :</span></b> Yarım saatlik bir koşu boyunca yaklaşık 450 kalori harcıyoruz.<br />
<br />
Bisiklet Sürmek : Hıza da bağlı olmak üzere yarım saatlik bir bisiklet sürüşü yaklaşık 300 ile 400 arası kalori yaktırıyor. Bisiklet sürmek aynı zaman iyi bir kardiyo idmanıdır.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Kaya Tırmanışı : </span></b>Yarım saatlik bir kaya tırmanışı boyunca yaklaşık olarak 371 kalori yakıyoruz. Kaya tırmanışında fazla enerji atılır. Kalbiniz için bunu sık tekrarlamanızı tavsiy etmiyoruz.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Yüzme : </span></b>Yarım saatlik bir yüzme yaklaşık olarak 360 kalori yakmamızı sağlıyor. Yüzme tüm kasların çalıştırıldığı mükemmel bir vücut antrenmanıdır.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Boks : </span></b>Ayakta kalmak için yeterli bir hareket her 30 dakikada yaklaşık 325 kalori yaktırıyor. Kalp solunum sağlığını ve kuvveti arttırmak için mükemmel bir spordur.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Basketbol : </span></b>Bu oyunu oynarken durmadan hareket ederek her 30 dakikada bir 288 kalori yakıyorsunuz. Esnekliğin, dayanıklılığın ve kalp-solunum sağlığının gelişimi için güzel bir spordur. Burkulmaların yaşanmaması için spor öncesi ısınmalısınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Tenis :</span></b> 30 dakikalık bir sürede yaklaşık olarak 250 ile 300 kalori yakarsınız. Bu arada uygun bir spor ayakkabı seçimi ayak sakatlanmalarını engelleyecektir.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Buz Pateni : </span></b>Yaklaşık yarım saatlik bir aktivite 252 kalori yaktıracaktır. Bu sporu yapmak, eklemlerin zorlanmadan koşulabilmenin tüm faydalarını sunar. Uyluk, kalça ve diz arkasındaki krişin gelişimi için mükemmel bir spordur.<br />
<br />
<span style="color: #134f5c;"><b>Kürek Sporu :</b></span> 30 dakika boyunca yapılan kürek sporunda 280 kalori kadar yapabilirsiniz. Fazladan enerjinizi atmanın en iyi yollarından biri. Bunun yanında bu spor gücü ve dayanıklılığı arttırıyor. Omuzlardaki, uyluktaki ve pazılardaki kasları güçlendiriyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #cc0000;">Günlük İşler : </span></h3>
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Merdiven Çıkmak :</span></b> 15 dakikada yaklaşık olarak 161 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Bulaşık Yıkamak : </span></b>15 dakikada 89 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">İp Atlamak : </span></b>15 dakikada 200 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Araba Kullanmak : </span></b>15 dakikada 42 kalori, 30 dakikada 84 kalori ve 1 saatte 172 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Dans Etmek (Hafif Tempoda) :</span></b> Yarım saatte yaklaşık 75 kalori, 1 saatte ise 150 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Bahçe İşleri : </span></b>Yarım saatte 215 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Aerobik (Düşük Yoğunluklu) :</span></b> Yarım saatte 240 kalori, 1 saatte 480 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Ayakta Yapılan İşler :</span></b> Yarım saatte 118 kalori, 1 saatte ise 236 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Eşya Taşımak :</span></b> 15 dakikada 132 kalori yarım saatte ise 264 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Duş Almak :</span></b> 15 dakikada 84 kalori yakarsınız<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Temizlik Yapmak : </span></b>15 dakikada 55 kalori, yarım saatte 110 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Mutfak İşleri : </span></b>Yarım saatte 100 kalori , 1 saatte ise 200 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Tenis Oynamak :</span></b> 30 dakikada 242 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Uyumak : </span></b>15 dakikada 18 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Televizyon İzlemek :</span></b> 15 dakikada 21 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Bowling Oynamak :</span></b> 20 dakikada 117 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<span style="color: #134f5c;"><b>Yürüyüş Yapmak (5 km hızda) : </b></span>15 dakikada yaklaşık 55 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Voleybol Oynamak : </span></b>1 saatte yaklaşık 280 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<b><span style="color: #134f5c;">Step Yapmak : </span></b>15 dakikada yaklaşık 140 kalori yakarsınız.<br />
<br />
<span style="color: #134f5c;"><b>Masa Tenisi Oynamak :</b></span> 1 saatte 318 kalori yakarsınız.Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-5965588827981631332016-08-25T08:55:00.001-07:002016-08-25T09:02:24.048-07:00Kilo Vermek İsteyenlere Bilimsel Tavsiyeler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKmuj309y5w6eX_43BbB7gRnGDIp9XdTaGny_loV3F2Ye1HiffWQs8lBuyYstojd2gXqQTbw2DQeioja8R6o78Dg7yTkSyhYCJEF9s5r_TojiLTZ8smfPSGlENhLMUTlTaP6Fduuhjhbnn/s1600/kilo-verme-plan.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Bilimsel Zayıflama Yöntemleri" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKmuj309y5w6eX_43BbB7gRnGDIp9XdTaGny_loV3F2Ye1HiffWQs8lBuyYstojd2gXqQTbw2DQeioja8R6o78Dg7yTkSyhYCJEF9s5r_TojiLTZ8smfPSGlENhLMUTlTaP6Fduuhjhbnn/s400/kilo-verme-plan.jpg" title="Doğal Yollarla Zayıflama" width="400" /></a></div>
Zayıflama sektörü tamamen sahtekarlıklarla doludur. İnsanlara hiçbir işe yaramayan, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan ürünler, pahalı aletler satıp insanların çaresizliğinden yararlanıyorlar. Bu yazımda sizlere bilim adamlarının uzun yıllar süren araştırmaları neticesinde bulduğu etkili stratejilerden bahsedeceğim. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan yöntemleri uygulamaktansa, anlatacağım yöntemler üzerinde yoğunlaşın.<br />
<br />
Sadece burada yazılanları uygulayarak, diyet'e ihtiyaç duymadan, kendinizi sıkmadan ve sahtekar insanların cebini doldurmadan zayıflayabilirsiniz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">1-) Kahvaltıda Yumurta Tüketin</span></h3>
<br />
Tam yumurta tüketmenin kilo vermek dahil vücuda bir çok yararı var.<br />
<br />
Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre, ağırlıklı olarak buğday ürünlerine(ekmek, börek, çörek) dayanan bir kahvaltı yerine yumurta tüketmek, sonraki 36 saat boyunca daha az acıkmanızı ve daha çok kilo ve yağ yakmanızı sağlıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(1)</a><br />
<br />
Ben yumurta yiyemiyorum diyorsanız da sorun yok. Yumurta yerine kaliteli başka bir protein kaynağı tüketirseniz de aynı etkiyi görebilirsiniz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">2.) Su Tüketin (Özellikle Yemeklerden Önce)</span></h3>
<br />
Suyun zayıflamaya yardımcı olduğunu çoğu kişi bilir.<br />
<br />
Su içtiğinizde metabolizmanız 1 ile 1,5 saat arası %24-30 arası hızlanır ve bu da daha çok kalori yakımı demektir. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(2)</a><br />
<br />
Yapılan bir araştırmaya göre, yemeklerden yarım saat önce 0,5 Litre su tüketmek yemek sırasında daha az yeminizi ve %44 daha fazla kilo kaybetmenize yardımcı oluyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(3)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">3.) Kahve Tüketin</span></h3>
<br />
Kahve yıllardır kötü ve zararlı bir içecekmiş gibi gösterildi. Oysa kahve'nin içi antioksidanlarla dolu ve sağlığa birçok faydası var.<br />
<br />
Kahve tüketen bireylerin metabolizmasında %3 ile %11 arasında artış görülüyor. Kahve %10-29 arasında kilo vermeyi sağlıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(4)</a><br />
<br />
Eğer içine şeker gibi yüksek kalorili gıdalar koyarak tüketirseniz, kahveden fayda yerine zarar görürsünüz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">4.) Yeşil Çay Tüketin</span></h3>
<br />
Kahve gibi içi antioksidanlarla dolu olan yeşil çayın da sağlığa sayılamayacak kadar faydası vardır. Bunlar arasında kilo vermek'te bulunur.<br />
<br />
Yeşil çayın içinde az olsa kafein bulunuyor ama bunun yanında yağ yakımı konusunda kafeinle birlikte sinerji yaratan ve kateçin adındaki güçlü antioksidanları da içerisinde barındırıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(5)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">5.) Yemeklerinizde Hindistan Cevizi Yağı Kullanın</span></h3>
<br />
Hidistan cevizi yağı oldukça sağlıklıdır. MCT adındaki özel yağlar bakımından çok zengin ve bu yağlar, diğer yağlara göre daha farklı metabolize ediliyor.<br />
<br />
Bu tür yağlar metabolizmayı günde yaklaşık 120 kalori hızlandırır. Ayrıca iştahı da azaltır ve günde yaklaşık 256 kalori daha az tüketmenizi sağlar. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(6)</a><br />
<br />
Bu arada yediklerinizin üstüne hindistan cevizi yağı ilave etmenizden bahsetmiyorum, yaptığınız yemeklere kullandığınız yağların yerine hindistan cevizi yağı kullanmanızdan bahsediyorum.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">6.) Şekerden Uzak Durun</span></h3>
<br />
Modern beslenmedeki en kötü şeylerden biri de şekerdir ve birçok insan bu maddeyi aşırı tüketiyor.<br />
<br />
Yapılan araştırmaların neticesinde şekerin obezite, diyabet(şeker hastalığı), kalp hastalığı ve diğer hastalıklarla bir bağlantısı olduğu görüldü. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(7)</a><br />
<br />
Eğer niyetiniz kilo vermekse şekeri elinizden geldiğince azaltın. Yapabiliyorsanız tamamen kesin. Bir ürünü almadan önce içeriğini mutlaka kontrol edin. Çünkü bazen sözde sağlıklı ürün diye satılan ürünlerin bile içi şekerle dolu olabiliyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">7.) Glucomannan Takviyesi Yapın</span></h3>
<br />
Glucomannan diye isimlendirilen bir çeşit diyet lifinin, yapılan birkaç araştırma neticesinde kilo verdiği görüldü.<br />
<br />
Suyu absorbe edebilen(yutabilen) bu lif çeşidi şişiyor ve bağırsaklarınızda bir süre durabiliyor. Kendinizi daha tok hissettiğiniz için daha az yemek yiyorsunuz. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(8)</a><br />
<br />
Yapılan araştırmalara göre glucomannan kullananlar, kullanmayanlara oranla biraz daha fazla kilo verebiliyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(9)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">8.) Rafine Karbonhidratı Az Tüketin</span></h3>
<br />
Rafine karbonhidratlar beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz un gibi besinli parçası ayrılmış tahıl ürünlerini ve şekeri kapsar.<br />
<br />
Araştırmaların neticesinde rafine karbonhidratların kan şekerini hızla yükselttiği görülmüştür. Bu da yemek sonrasında açlığa, yeme krizlerine ve sonraki saatlerde daha çok yemeye sebep olur. Rafine karbonhidratları tüketmekle şişmanlık arasında güçlü bir bağlantı vardır. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(10)</a><br />
<br />
Karbonhidrat tüketmek istiyorsanız, tercihinizi doğal ve işlenmemiş olanlardan yana kullanın.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">9.) Daha Ufak Tabaklar Kullanın</span></h3>
<br />
Yemeğinizi daha küçük tabaklarda yemeniz, otomatik olarak daha az kalori almanızı sağlıyor. İlginç bir yöntem ama işe yarıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(11)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">10.) Baharatlı Gıdalar Tüketin</span></h3>
<br />
Kırmızı biber gibi baharatlar capsaicin diye isimlendirilen bir madde içerir. Bu madde metabolizmayı hızlandırır ve iştahı azaltmada yardımcı olur. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(12)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">11.) Aerobik Spor Yapın</span></h3>
<br />
Bu spor dalı kalori yakmak için, fiziksel ve zihinsel sağlığı arttırmak için mükemmel bir yöntemdir. Özellikle karın içi yağlarını, yani organların çevresinde birikmiş olan yağları(Metabolik hastalıklara neden olur) eritmede oldukça etkilidir. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(13)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">12.) Ağırlık Çalışmaları Yapın</span></h3>
<br />
Diyet yapmanın en kötü taraflarından biri de kas kütlesinin azalmasıdır ve buna bağlı olarakta metabolizma yavaşlar. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(14)</a><br />
<br />
Kas kaybına engel olmanın en iyi yolu ağırlık çalışmaları yapmaktır. Araştırmalara göre ağırlık yapmak, kas kütlesinin korunmasını ve metabolizmanın hızlanmasını sağlıyor. Bunun haricinde insülin hassasiyetini de arttırıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(15)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">13.) Yavaş Çiğneyin</span></h3>
<br />
Yemek esnasında doygunluk sinyalinin beyne ulaşması biraz zaman alıyor. Bu yüzden yeterince ve doyacak kadar yemiş olsanız bile yemeye devam edersiniz. O yüzden sindire sindire, yavaş yavaş yemenizde fayda var. Birkaç araştırma bu konuya değinmiş. Bu araştırmalara göre yavaş çiğnemek daha az kalori alımını sağlıyor ve kilo vermeyle bağlantılı olan hormonların daha fazla üretilmesine yardımcı oluyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(16)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">14.) Uykuya Dikkat Edin</span></h3>
<br />
Yapılan araştırmalara göre kötü uyku şişmanlık için en büyük risklerden biri. Kötü uyku şişmanlık riskinin yetişkinlerde %55, çocuklarda ise %89 artmasıyla bağlantılı. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(17)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">15.) Daha Fazla Protein Tüketin</span></h3>
<br />
Yüksek proteinli besinler tüketmek metabolizmayı günde 80-100 kalori hızlandırıyor. Böylece kişinin daha tok kalmasını ve günde 441 kalori daha az almasını sağlıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(18)</a><br />
<br />
Yapılan bir araştırmaya göre, kalorilerin %25 kadarını proteinlerden almak gıdalarla ilgili saplantıları %60 oranında düşürüyor ve bunun yanında gece yarısı açlık krizlerine mani oluyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(19)</a><br />
<br />
Bu yazıda sayılanlar arasında en önemli yöntem budur. Kilo vermenin en kolay ve en etkili yolu protein ağırlıklı beslenmektir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">16.) Şekerli İçeceklerden Uzak Durun!</span></h3>
<br />
Şeker tüketmek kötü ama ondan daha kötü birşey varsa o da sıvı olarak tüketmekdir. Araştırmalara göre sıvı şeker kalorileri en şişmanlatıcı unsurdur. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(20)</a><br />
<br />
Çocuklarda şekerli içeceklerin günde bir kez tüketilmesi, şişmanlık riskini %60 oranında arttırıyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(21)</a><br />
<br />
Tabi bu söylenilenler meyve sularınıda kapsıyor. Çünkü onlarda şekerli içecekler kadar şeker barındırıyor. Meyve tüketebilirsiniz fakat meyve sularından olabildiğince uzak durun. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(22)</a><br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">17.) Diyet Yapmayın, Sağlıklı Beslenin</span></h3>
<br />
Diyetlerin en büyük sorunlarından biri uzun vadede hiçbir işe yaramamalarıdır.<br />
<br />
Diyet yapmak uzun vadede daha çok kilo alımına sebep oluyor ve araştırmalar diyet yapmanın gelecekte kilo alımının adeta bir habercisi olduğunu gösteriyor. <a href="https://sagliksporvebeslenme.blogspot.com.tr/2016/08/kilo-vermek-isteyenlere-bilimsel.html#kaynak">(23)</a><a href="https://www.blogger.com/null" name="kaynak"></a><br />
<br />
Diyet yapmak yerine daha sağlıklı, fit ve mutlu bir insan olmak için çabalayın. Besinleri vücudunuza yasak ederek değil, vücudunuzu daha sağlıklı besleyerek kilo vermeye çalışın. Buna odaklanırsanız kilo verme de ardından gelecektir. Sağlıcakla kalın.<br />
<br />
<span style="color: #134f5c;"><b><u>Kaynakça :</u></b></span><br />
<br />
1.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16373948">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16373948</a><br />
2.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14671205">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14671205</a><br />
3.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19661958">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19661958</a><br />
4.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7486839">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7486839</a><br />
5.) <a href="http://www.nature.com/ijo/journal/v24/n2/full/0801101a.html">http://www.nature.com/ijo/journal/v24/n2/full/0801101a.html</a><br />
6.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8654328">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8654328</a><br />
7.) <a href="http://ajcn.nutrition.org/content/79/4/537.short">http://ajcn.nutrition.org/content/79/4/537.short</a><br />
8.) <a href="http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1467-789X.2011.00895.x/abstract">http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1467-789X.2011.00895.x/abstract</a><br />
9.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15614200">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15614200</a><br />
10.) <a href="http://pediatrics.aappublications.org/content/103/3/e26.short">http://pediatrics.aappublications.org/content/103/3/e26.short</a><br />
11.) <a href="http://www.fasebj.org/cgi/content/meeting_abstract/20/4/A618-c">http://www.fasebj.org/cgi/content/meeting_abstract/20/4/A618-c</a><br />
12.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19345452">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19345452</a><br />
13.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17637702">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17637702</a><br />
14.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3673773/">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3673773/</a><br />
15.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18356845">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18356845</a><br />
16.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18589027">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18589027</a><br />
17.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2398753/">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2398753/</a><br />
18.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19640952">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19640952</a><br />
19.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20847729">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20847729</a><br />
20.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10878689">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10878689</a><br />
21.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11229668">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11229668</a><br />
22.) <a href="http://www.thelancet.com/journals/landia/article/PIIS2213-8587%2814%2970013-0/fulltext">http://www.thelancet.com/journals/landia/article/PIIS2213-8587%2814%2970013-0/fulltext</a><br />
23.) <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3759019/">http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3759019/</a><br />
<div>
<br /></div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-57969652515707460302016-08-24T13:11:00.000-07:002016-08-24T13:13:50.570-07:00Vücut Yapısının Gelişmesinde Magnezyumun Önemi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqqGoPixcA99OT-XP2esGManzAlhsen67jd6jk4W5Pv1v1oTeeLPpEF5NtuZ679hBTqQgZVau8DTeFbLwBEjX9O91T9MiYmVmpqezQIy3CytwOaBs35PKDI7rg_qqS5fqL6N8aaxJbNqi/s1600/magnesium-symbol-fb.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Vücut gelişimi için magnezyum" border="0" height="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqqGoPixcA99OT-XP2esGManzAlhsen67jd6jk4W5Pv1v1oTeeLPpEF5NtuZ679hBTqQgZVau8DTeFbLwBEjX9O91T9MiYmVmpqezQIy3CytwOaBs35PKDI7rg_qqS5fqL6N8aaxJbNqi/s400/magnesium-symbol-fb.jpg" title="Magnezyumun faydaları" width="400" /></a></div>
Magnezyum, yeni dokuların üretimi, antrenman esnasında kas kasılmaları, protein sentezlenmesi ve doku zedelenmelerine karşı savaşmak için gereklidir. Eğer yeteri kadar magnezyum almazsanız, çalıştığınız antrenmandan hakkınızı alamazsınız.<br />
<br />
"Nutrition Reviews" dergisinde yapılmış olan bir araştırmaya göre Amerikalıların %48 ile %60 kadarı önerilen dozajı bile almıyor. Yapılan anketlere göre batılılarda magnezyum alımı 1900'den beri günde 500 mg seviyesindeyken günde 175 mg seviyesine düştü. Bununla birlikte kalsiyum alımı 3-4 kat artış gösterdi.<br />
<br />
Bu insan sağlığı için önemli bir sorun, bunun nedeni ise kalsiyum ve magnezyum alımında optimal metabolizma ve sağlık için oranın 2'ye 1 olması gerekir. Magnezyum oranının düşük olması doku zedelenmesini teşvik ediyor. Çünkü kalsiyum oranının yüksek olması vücutta doku zedelenmesini arttırıyor. Araştırmacılar ise bu orantısızlığın tip 2 diyabetin önünü açtığını ve önemli sebeplerinden biri olduğunu düşünüyor.<br />
<br />
Magnezyumun eksikliği vücudun dokuları onaramayacağı ve kas kütlesi oluşturamayacağı anlamına geliyor. Sebebi ise magnezyumun vücuttaki enzim fonksiyonlarını devreye sokmasıdır. Ve kasların kasılması için magnezyumun ihtiyaç duyulan bir madde olduğunu düşünürsek, eksikliği çalışma kapasitesini ve son kuvveti önemli ölçüde azaltacaktır. Daha çok magnezyum alıp daha çok kuvvet kazanılabilir. Örneğin yapılan bir araştırma, kg başına 8 mg magnezyum kullanan ve haftada 3 gün vücut çalışan sporcuların, magnezyum kullanmayan sporculara göre daha çok kas kütlesi ve kuvvet kazandığını göstermiştir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Magnezyum Hakkında Bilmeniz Gereken Birkaç Önemli Bilgi</span></h3><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTk-ZwCmlM-oUsEgdvr-3d6FRdOL9qDw-bZbIqW4skx1S8-KQmqv7MESGleuPldVSLqUg-CG3RAwWuCnWmBQCDrn-W6dfB02LZM8xcJ8SQYAQHpFeCMUpOCKdmecXXENHrXI2AmT-08jYi/s1600/magnesium-rich-food.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Magnezyum içeren besinler" border="0" height="291" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTk-ZwCmlM-oUsEgdvr-3d6FRdOL9qDw-bZbIqW4skx1S8-KQmqv7MESGleuPldVSLqUg-CG3RAwWuCnWmBQCDrn-W6dfB02LZM8xcJ8SQYAQHpFeCMUpOCKdmecXXENHrXI2AmT-08jYi/s400/magnesium-rich-food.jpg" title="içinde magnezyum olan besinler" width="400" /></a></div>
Düşük magnezyum kullanımının, kalp hastalığı, kemik kaybı, ani kalp durması ve osteoporosis'le bağlantısı vardır. Magnezyum D vitaminin fonksiyonlarını çalıştırdığı için eksikliği D vitamini seviyesini etkiliyor.<br />
<br />
Yeterli düzeyde magnezyum kullanımı yüksek tansiyonun doğal olarak azaltılmasının bir yoludur. Yapılan bir araştırma gösteriyor ki, günde 486 mg magnezyum almak yüksek tansiyon hastalarının tansiyonunu önemli oranda düşürüyor ve kullanılan ilaçlardan daha etkili.<br />
<br />
Magnezyum merkezi sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etki gösteriyor ve bu, göbekte yağlanmaya sebep olan stres hormonu olarak bilinen kortizolu azaltıyor.<br />
<br />
<b>Magnezyum içeren bazı besinler (100 gram/mg) :</b><br /><br />
<ul>
<li>Badem - 279 mg</li>
<li>Yer Fıstığı - 260 mg</li>
<li>Antep Fıstığı - 109 mg</li>
<li>Bulgur - 132 mg</li>
<li>Keten Tohumu - 392 mg</li>
<li>Kuru Fasulye - 128 mg</li>
<li>Yumurta - 12 mg</li>
<li>Ceviz - 158 mg</li>
<li>Fındık - 173 mg</li>
<li>Kabak Çekirdeği - 550 mg</li>
<li>Esmer Pirinç - 143 mg</li>
<li>Mısır - 127 mg</li>
<li>Mercimek - 122 mg</li>
<li>Tam Yağlı Süt - 34 mg</li>
<li>Maydonoz - 50 mg</li>
<li>Ispanak - 79 mg</li>
<li>Tam Buğday Ekmek - 75 mg</li>
<li>Salça - 42 mg</li>
<li>Kaşar Peyniri - 38 mg</li>
<li>Beyaz Peynir - 29 mg</li>
<li>Tavuk Göğüs Eti - 28 mg</li>
</ul>
<br />
Kalsiyum/magnezyum oranını dengelemek için besinlerden yeterli miktarda magnezyum almalısınız. Yeterli miktarda magnezyum alımı kas gelişimi ve yağ yakımı önündeki insulin direnci, doku zedelenmesi ve zayıf metabolizma gibi engelleri ortadan kaldıracaktır. Ayrıca magnezyum alımınızı zamanla ve yavaş yavaş günde 500 ile 800 mg seviyesine çıkararak çok iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. Sağlıcakla kalın...Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-83491855060710359782016-08-24T11:07:00.003-07:002016-08-24T11:07:58.830-07:00Düzenli Yeşil Çay Tüketen Kadınlarda Kansere Yakalanma Riski Azalıyor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii5TDn-PCRj6G64HNgrWyfZatMWU_U1HP9OTKkfzrLMscZIo3uPygHuu3HuIDB7XEZ5Oq4kyqOAxg9YiH-mvPWbEPtVS0LLl9pdXU8jmQcoOID-Y2uKRptUhmZFc612-qZi1oRWfeW-3XJ/s1600/Manfaat-teh-hijau-untuk-kesehatan.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Yeşil çay kansere yakalanma riskini düşürüyor" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii5TDn-PCRj6G64HNgrWyfZatMWU_U1HP9OTKkfzrLMscZIo3uPygHuu3HuIDB7XEZ5Oq4kyqOAxg9YiH-mvPWbEPtVS0LLl9pdXU8jmQcoOID-Y2uKRptUhmZFc612-qZi1oRWfeW-3XJ/s400/Manfaat-teh-hijau-untuk-kesehatan.jpg" title="Yeşil Çay ve Kanser" width="400" /></a></div>
Bazı araştırmalar yeşil çayın kansere karşı hücreleri koruduğunu gösteriyor. En son yapılan araştırmalarda ise düzenli bir şekilde yeşil çay içen kadınlarda görülen kanser oranlarına değinilmiş.<br />
<br />
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan Dr. Wei Zheng ve ekibinin yaptığı çalışmalar neticesinde haftada en az 3 kez veya daha fazla yeşil çay tüketen kadınların, sindirim sisteminde görülen kanser türleri(kolan, mide ve gırtlak kanseri) yeşil çay tüketmeyen kadınlara oranla %14 daha düşük olduğu görülüyor.<br />
<br />
69.000'den fazla çinli kadının 11 yıl boyunca izlenmesi neticesinde elde edilen veriler, araştırmanın büyüklüğüne bakılırsa oldukça ikna edici duruyor.<br />
<br />
Bu araştırmaya katılıp yeşil çay tüketen kadınlardan da 1255 kadın sindirim sisteminde görülen kanser türlerine yakalanmış ama yeşil çay içmeyen kadınlarla kıyasladığımızda kansere yakalanma oranında ciddi anlamda bir azalma gözlemlenmiş.<br />
<br />
Yeşil çayın en önemli yararları arasında ilk sırada gösterilen antioksidan etki, kanserli hücrelerin oluşmasını engelleyen başlıca etken. Yeşil çayın içinde bulunan EGCG isimli bileşen hücre hasarına karşı hücreleri kuvvetlendiriyor.<br />
<br />
Yeşil çay siyah çaya göre antioksidan bakımından daha zengindir. İki çayda aynı bitkiden elde edilmelerine rağmen, birini diğerinden farklı kılan şey ise işleniş biçimleridir. Siyah çay, yaprakların oksijene maruz bırakılarak okside edilmesinden elde ediliyor. Yeşil çay ise sadece kurutuluyor. Yeşil çay daha az işlendiği için antioksidan etkisini siyah çaya göre büyük oranda koruyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEju3pqf8YQAxTjMByKUUJ7FOTC5HY4-sfLePcHbuxNdcnh-gL-GyBfTM4kGH6ABf15RpHZm3m2MFP9IO582a7CQBRmzBbXYh_uamy7JV-Penoedp90pS5lbJdyQ7QAP3VE1NexIAptf6gDF/s1600/antioksidan-ve-serbest-radikaller.png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Yeşil çayın antioksidan etkisi serbest radikalleri etkisiz hale getirir" border="0" height="189" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEju3pqf8YQAxTjMByKUUJ7FOTC5HY4-sfLePcHbuxNdcnh-gL-GyBfTM4kGH6ABf15RpHZm3m2MFP9IO582a7CQBRmzBbXYh_uamy7JV-Penoedp90pS5lbJdyQ7QAP3VE1NexIAptf6gDF/s400/antioksidan-ve-serbest-radikaller.png" title="Antioksidanın serbest radikal üzerindeki etkisi" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kansere sebebiyet veren serbest radikallerin <br />
antioksidan tarafından etkisiz hale getirilmesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Yeşil Çay Kanserden Korunmak İçin Tek Başına Yeterli Mi?</span></h3>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3TQOcgyDf1i6kGHXiWgu-4oNnpVbMlOaHy2M4cQnr61SgPQXF52wXo0onjT3MpAOdjc1mwrpNh4Uh72K5VDntVhALaAbPflUG_o5jMsqxTOkBHjCiI0mZbrR6qRlvSPhv8vbceKk7_gsF/s1600/yesilll.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sağlıklı bir yaşam için yeşil çay için" border="0" height="256" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3TQOcgyDf1i6kGHXiWgu-4oNnpVbMlOaHy2M4cQnr61SgPQXF52wXo0onjT3MpAOdjc1mwrpNh4Uh72K5VDntVhALaAbPflUG_o5jMsqxTOkBHjCiI0mZbrR6qRlvSPhv8vbceKk7_gsF/s400/yesilll.jpg" title="Sağlıklı yaşam" width="400" /></a></div>
Tabi bu araştırmalarla ilgili bazı sorular sorulabilir. Mesela araştırmaya katılan kadınların yaşam tarzları, psikolojik durumları, çalıştıkları işler ve yeşil çay dışında tükettikleri besinler gibi diğer etkenlerde kanser riskini azaltıyor olamaz mı? Haklısınız olabilir. Zaten araştırma ekibi de bunun aksini iddia etmiyor. Yani tek başına yeşil çay tüketerek değil, sağlıklı bir yaşam tarzıyla kanserden korunabilirsiniz. Yetersiz ve dengesiz beslenerek, üzerine bir de sigara gibi zararlı maddeler içip sadece yeşil çay tüketerek kanserden korunmayı ummayın. Yeşil çayı ancak sağlıklı bir yaşam tarzıyla birleştirdiğinizde etkisini görebilirsiniz.<br />
<br />
Bir ABD kurumu olan NCCAM(Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi) ise yeşil çayın günde 1-2 bardak tüketilmesini tavsiye ediyor. Bu miktar sağlıklı kişilerde herhangi bir soruna sebep olmuyor ama yeşil çay özü içeren ürünler, yeşil çayın içinde barındırdığı kafein sebebiyle uykusuzluk ve çarpıntı gibi problemlere yol açıyor. Ayrıca yeşil çayın kafein barındırmasından dolayı, hamilelik gibi özel durumlarda tüketilmemesi tavsiye ediliyor...<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Sonuç</span></h3>
<br />
Yeşil çay tüketmek sizi %100 kanserden koruyacak diye bir şey yok. Sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyip, yardımcı destek olarak yeşil çay kullanırsanız kansere yakalanma riskiniz büyük ölçüde azalacaktır. Araştırmalarda bunu gösteriyor. Sağlıcakla kalın, mutlu yaşayın...Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-50164674666411862362016-08-24T04:07:00.003-07:002016-08-24T04:11:08.030-07:00Bel Ağrılarının Oluşma Sebebi Nedir?<h3>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpF_gZBMelXq8b_3aEk8ifq9Dw3-AY6uIPWuOoCrQzSjneGtclv9hGfEdb4AOqh-dm1DSA8H44TSiJsx2jdmHzphoMRgR5OKxRcGRWawwH2pWbDWzYSYxXKjINpWppMXr4SBR0NqCDYn-S/s1600/bel+a_r_s_.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Bel ve boyun ağrısı" border="0" height="237" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpF_gZBMelXq8b_3aEk8ifq9Dw3-AY6uIPWuOoCrQzSjneGtclv9hGfEdb4AOqh-dm1DSA8H44TSiJsx2jdmHzphoMRgR5OKxRcGRWawwH2pWbDWzYSYxXKjINpWppMXr4SBR0NqCDYn-S/s400/bel+a_r_s_.jpg" title="Bel ağrısının oluşma sebebi" width="400" /></a><span style="color: #134f5c;">Omurga ve Omurilik Nedir? Bel-Boyun Ağrıları Nasıl Ortaya Çıkar? </span></h3>
<br />
Omurgamız vücudumuzun en önemli destek ve denge eksenidir. Bunun yanında omuriliği ve omurilikten çıkan sinirleri de korur. Omurilik bir sinir dokusu uzantısıdır ve beyinden çıkıp aşağı doğru bel hizasına kadar gider. Omurilikten 31 çift sinir çıkar ve bunlar sağlı-sollu şekildedir. Bu sinirler omurgadan ayrılır ve daha sonra kendi aralarında birleşip dallara ayrılarak bacaklara, kollara veya gövdeye doğru giderler. Mesela herkes tarafından bilinen "siyatik" adındaki sinir bacağa doğru yol alan birkaç sinir dalının birleşiminden oluşur ve kalçadan ayak ucuna doğru gider. Bu sinirin görevi duyu ve hareket fonksiyonlarını yerine getirmektir.<br />
<br />
Omurgamızı oluşturan ve "omur" diye isimlendirilen kemik kısımlar arasında "disk" diye adlandırılan kıkırdak yastıklar vardır. Disklerin tam ortasında jel kıvamında ve nohut büyüklüğünde bir çekirdek vardır. Omurga öne ve arkaya hareket ettiği zaman bu çekirdek, hareketlere uyum sağlayarak yer değiştirir. Böylece tıpkı araba amortisörlerindeki gibi tek bir bölgeye binen yükün olabildiğince geniş alanlara yayılmasını sağlar. Disklerin haricinde omurgaların arka kısmında "faset eklemi" adı verilen küçük eklemler bulunur ve bu eklemler omurga hareketlerinin düzgün bir şekilde yapılabilmesini sağlar. Sinir ve kemik dokusunun birbirine yakın durması, arada duran elastik yapıdaki disk dokusu ve bunların üstüne bir de elastik kas dokusu eklenince ortaya çıkan karmaşık yapılanmadan dolayı omurga dış etkilenmelere karşı açık duyarlı hale gelir ve toplumda yaygın bir şekilde görünen boyun-bel ağrılarına sebebiyet verir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Omurga Rahatsızlıkları</span></h3>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSsruV5DdAe-4k5NCBAhk_TBywF-om85kZBsViru9MY4p_3xrfnYAEsx0o9omnzzhhH8_hnmUND8YSo-xTNtY6yWEnu4q3aX_K6MRsIwPSBzw99BexDPIxT29ZLNYMJ4p5BvndSJp9h77D/s1600/2036c14adec285b85af10bccebe3fb83_1291065748.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Omurganın anatomisi" border="0" height="375" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSsruV5DdAe-4k5NCBAhk_TBywF-om85kZBsViru9MY4p_3xrfnYAEsx0o9omnzzhhH8_hnmUND8YSo-xTNtY6yWEnu4q3aX_K6MRsIwPSBzw99BexDPIxT29ZLNYMJ4p5BvndSJp9h77D/s400/2036c14adec285b85af10bccebe3fb83_1291065748.jpg" title="Omurga" width="400" /></a></div>
Günümüzde sık görünmeye başlayan bel ve boyun ağrıları, başta hareketsiz bir yaşam tarzı olmak üzere, iş ve ev ortamlarındaki değişik faktörlerin de etkisiyle, omurgayla ilgili rahatsızlıklar artış göstermiş ve insanları çok rahatsız eden bir sağlık sorunu haline gelmiştir.<br />
<br />
Bel ve boyun ağrılarının nedenleri çok fazladır. Çarpma ve düşme gibi direkt oluşan travmaların dışında, en sık karşılaşılan nedenler, yanlış bir duruş, yanlış oturma pozisyonları veya aşırı zorlanma sonucunda ortaya çıkmış olan sancılı durumlardır. Buna göre bu ağrıların büyük bölümü mekanik zorlamalarla ortaya çıkar. Ama bütün omurga rahatsızlıklarının nedeni bunlardır demek yanlış olur. Omurgada romatizmal hastalıklar, iltihaplanmalar veya tümörler nedeniyle de ağrılar olabilir. Bu nedenle istirahatle geçmeyen ve sabaha karşı ağrıların daha fazla artış gösterdiği durumlarda uzman bir doktora başvurmak gerekir. Boyun ve bel ağrılarının bir kısmında ağrıların asıl sebebini tespit etmek zor olasa da, genellikle bu tür ağrılı durumların faset eklemleri, omurlar arasındaki diskler veya omurgaya yapışan kaslardan kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">
Bel Fıtığı Nedir, Nasıl Oluşur?</span></h3>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-tRoAIg7fmeV-oVsoBlQCcXaIXFlwcq2vG4J1ooj73Znlry5RxtWM3ilbifSwXWH4RjEtSEF8sDa7P49eG-Egld8oOmAETxwBfJyCYeQZNDCb7r2hKG412z3J861cBUclSSwX1oGQY4In/s1600/fitikveomurga_zps959149f0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Bel fıtığı nasıl oluşur" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-tRoAIg7fmeV-oVsoBlQCcXaIXFlwcq2vG4J1ooj73Znlry5RxtWM3ilbifSwXWH4RjEtSEF8sDa7P49eG-Egld8oOmAETxwBfJyCYeQZNDCb7r2hKG412z3J861cBUclSSwX1oGQY4In/s400/fitikveomurga_zps959149f0.jpg" title="Bel Fıtığı" width="376" /></a></div>
Omurlar arasında duran diskler, elastik yapıları sayesinde omurganın hareketleriyle birlikte ahenkli olarak şekil değiştirirler ve omurgaya binen yükü dağıtırlar. Disklerin tam ortasında duran çekirdeğin milimetrik yer değişimleri sayesinde omurganın yük kaldırma kapasitesi daha da artış gösterir. Mesela sağlıklı bir gencin, L5 numalaralı diski yaklaşık olarak 800 kg civarında bir yüke dayanıklık gösterebilir. Fakat işin ilginç yanı, çok daha ufak ağırlıklarla bile bu sınırın aşılabiliyor olması ve diskin hasara uğramasıdır.<br />
<br />
Yaşın ilerlemesiyle birlikte disklerde ve omurlarda yıpranmalar, aşınmalar oluşur ve disklerin dayanıklılığı azalır, bundan dolayı da fıtık olma riski daha çok artar. Özellikle ağır bir yük kaldırılırken, omurganın öne doğru eğilme açısı ve kolların vücuda olan uzaklığı oldukça önemlidir. Dizleri bükmeden öne eğilerek ağır bir yük kaldırma sırasında omurgalar arasındaki disklere aşırı bir yük hacmi biner. Sonuç olarak disk dokusu zedelenir ve içinde duran çekirdek arka kısma doğru fıtıklaşır. İşte boyun veya bel fıtığı dediğimiz durum bundan ibarettir.<br />
<br />
Çok düşük bir ihtimal olarak sırt bölgesinde duran diskler de zedelenebilir. Böyle bir durum göğüs bölgesine veya sırt bölgesine doğru yayılan şiddetli ağrılara sebep olabilir. Boyun ve bel bölgesinde oluşan fıtıklardaki ağrı, hareketle daha çok artış gösterir. Bazen bu ağrılarla birlikte bacaklarda veya kollarda yanma, his kaybı, uyuşma gibi duyusal belirtilerinde ortaya çıkması mümkündür.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Tedavisi Nedir?</span></h3>
<br />
Bel fıtığının akut ağrılı döneminde yaklaşık 3 gün yatakta dinlenebilirsiniz ama bu süreyi daha çok arttırmanız ve haftalarca yataktan çıkmamanız doğru değildir. Ağrı kesici ilaçların yardımıyla ağrının azalmasından sonra tam gün yatak dinlenmesini bırakıp basit egzersizlere başlamalısınız. Bu dönemde uzun süre oturmanızda ağrılarınızı arttıracaktır. O yüzden kısa kısa yürüyüşler yapıp, yorulduğunuzda dinlenmeniz daha uygundur. Akut ağrılı 3 günden sonra fizik tedavi programına başlamanızda fayda vardır.<br />
<br />
Fizik tedavisinden sonra ağrılarınız azalma gösterir ve rahat hareket etmeye başlarsınız. Ağrılarınız azaldıkça hareketlerin sayısını ve derecesini giderek arttırmalısınız. Bu tedaviler sonuç vermez ise cerrahi tedaviye karar verilebilir. Günümüzde kapalı ve açık olmak üzere çeşitli cerrahi yöntemler vardır. Hastanın durumuna göre bir uzman doktor tarafından ameliyat yöntemine karar verilmelidir.<br />
<br />
Boyun veya bel fıtığı geçiren hastaların uyması gereken bazı kurallar vardır ve küçümsemeden uyulması gereklidir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #134f5c;">Boyun ve Bel Fıtıklarından Sakınmak İçin Uyulması Gereken Kurallar</span></h3>
<br />
<ul>
<li>Durma, oturma ve çalışma pozisyonlarına dikkat edin.</li>
<li>5 kilodan fazla ağır yük kaldırmayın.</li>
<li>Sigara içmeyin; sigara disklerin dayanıklılığını azaltır.</li>
<li>Yerden bir şey almak istediğinizde dizlerinizi bükerek olabildiğince yaklaşın, öne doğru eğilmeyin.</li>
<li>Araba kullandığınızda direksiyona doğru eğilmeyin, uzun yolculuklarda sık ara verip kısa kısa yürüyüşler yapın.</li>
<li>Doktorunuza danışmadan ilaç almayın.</li>
<li>Sert yatakta yüzüstü yatmayın. Yan veya sırt üstü yatın.</li>
<li>Cahil insanların yaptığı tedavilere sakın itibar etmeyin.</li>
<li>Fazla yağlarınızdan kurtulun.</li>
<li>Zorlayıcı ve ani hareketlerden kaçının.</li>
<li>Hafif koşu, yüzme, hızlı yürüme gibi kondisyon egzersizleri yapın..</li>
<li>Sırtınızı, belinizi, boynunuzu üşütmeyin. Klima esintilerinden korunun. </li>
</ul>
<br />
<div>
<br /></div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-16656827637712630092016-08-23T13:19:00.002-07:002016-08-23T13:33:42.621-07:00Protein Nedir? Günlük Kaç Gram Protein Alınmalı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNXurHXSjx8mzQMVg0qswMs09D04lr4RItfY6cZM754H2YfqfTuztSJI9crggMnl_5KOi9MCEyE1asxfHSbr4FNWxEUcf9soDKIem53CGa34NpVhLNEi-0FXg1B0-80eeKCdG98tPktlRx/s1600/vejetaryen-protein-1-530x353.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Protein Kaynakları" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNXurHXSjx8mzQMVg0qswMs09D04lr4RItfY6cZM754H2YfqfTuztSJI9crggMnl_5KOi9MCEyE1asxfHSbr4FNWxEUcf9soDKIem53CGa34NpVhLNEi-0FXg1B0-80eeKCdG98tPktlRx/s400/vejetaryen-protein-1-530x353.jpg" title="Kaç Gram Protein Alınmalı" width="400" /></a></div>
Bu yazıda sizlere, sporcuların ve normal insanların kaç gram protein alması gerektiğini, proteinin neden vücut için gerekli olduğunu ve protein alımının alt ve üst sınırlarına değin birçok konudan bahsedeceğiz.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Protein Nedir?</span></h3>
<br />
Protein aminoasitlerin birbirine uç uca bir zincir şeklinde bağlanması ile oluşmuş yapılardır. 20 farklı aminoasit tarafından oluşturulur ve bu nedenle oldukça fazla çeşitliliğe sahiptir. Hücre içinde birçok hayati fonksiyonu yerine getirmek ile sorumludurlar. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir,<br />
<br />
<ul>
<li>Hücre içi iskeleti oluştururlar.</li>
<li>Genetiği oluşturan materyali oluştururlar.</li>
<li>Hormon ve sinyal iletimi ile görevli yapıları oluşturlar.</li>
<li>Enzimlerin yapısına katılırlar.</li>
</ul>
<br />
Şimdi yaşamak için neden proteinlere ihtiyaç duyduğumuzu anladınız...<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Günlük Ne Kadar Protein Almalıyım?</span></h3>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFMbXR2-ZFIPD1HMkA-kxExzemXcyOfBOXKA_o-SrCPDbOOKlgg24YzYQSuvgAqrkdftwYbXivrQhfHGgpTH9bK2WidFWnEqTRcEaUWd7vJmm4PZvHtE97LFFkjyXGDCqpXeS-5AHJ3ooj/s1600/protein-molek%25C3%25BCl%25C3%25BC.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Proteinin Molekül Yapısı" border="0" height="306" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFMbXR2-ZFIPD1HMkA-kxExzemXcyOfBOXKA_o-SrCPDbOOKlgg24YzYQSuvgAqrkdftwYbXivrQhfHGgpTH9bK2WidFWnEqTRcEaUWd7vJmm4PZvHtE97LFFkjyXGDCqpXeS-5AHJ3ooj/s400/protein-molek%25C3%25BCl%25C3%25BC.jpg" title="Protein Nedir" width="400" /></a>İlk önce <b>RDA</b>'dan bahsetmek istiyorum. <b>RDA</b> "Recommended Daily Amount" kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur. Günlük alınması gereken miktarı simgeleyen bir birimdir.<br />
<br />
Bu birimi genelde birçok besin maddesinin etiketinde görebilirsiniz. Tavsiye edilen ve onaylanmış olan değerin yüzde olarak verilmesi ile oluşturulur.<br />
<br />
Protein'in <b>RDA</b> değeri kilo başına 0.8 gramdır. Bu değer egzersiz yapmayan ve yetişkin olan insanlar için geçerlidir. Verilen bu değer Amerika tarım ve toplum programı tarafından çıkartılan klavuzda bulunur. Bu klavuzlar sağlıklı yaşam konusunda son derece güvenilir bilgiler içerir ve içerilen bu değerler birçok tıbbi yayın gözetilerek hazırlanmaktadır.<br />
<br />
Egzersiz yapan insanlar için tavsiye edilen protein düzeyi daha fazladır. Uluslar arası spor beslenmesi topluluğu sporcular için günlük protein miktarını kilo başına 1.4 ile 2.0 gram arasında belirlemiştir. Tabi bu değer yapılan sporun şiddetine, tipine ve süresine göre değişiklik gösterir.<br />
<br />
Geleneksel antrenman teknikleri uygulandığında, dayanıklık gerektiren sporlarda kilo başına 1 ile 1.6 gram, güç gerektiren sporlarda kilo başına 1.5 ile 2 gram ve diğer sporlarda ise (basketbol, futbol..v.s) kilo başına 1.4 ile 1.7 gram arasında protein alınması önerilmektedir.<br />
<br />
<b>Not :</b> Büyüme çağında olan çocuklar ve gençler egzersiz yapıyorlarsa, alınması gereken değeri yüzde on arttırmalıdırlar.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Çok Fazla Protein Almak Zararlı Mı?</span></h3>
<br />
Sporcular için önerilen protein alımının normal insanlar için önerilenden neredeyse iki katı fazla olduğunun farkındasınız.<br />
<br />
Sanırım aklınızdan "bu kadar fazla protein almak vücuda zarar vermez mi?" sorusu geçiyor.<br />
<br />
Aşırı derecede protein almak iki şekilde zarar verebilir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;<br />
<br />
<ul>
<li>Böbreklere giden kan akışının hızlanmasıyla yoğun basınç oluşması</li>
<li>Kanın asit-baz dengesi bozularak böbrekler aracılığı ile daha fazla kalsiyum atılması</li>
</ul>
<br />
Şimdi bu mekanizmaları inceleyelim...<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Aşırı Protein Alımı ve Kalsiyum Düzeyi</span></h3>
<br />
Çok fazla protein almak kan asitliğini arttırır ve buna bağlı olarak kalsiyum atılımı da artar ve kemiklerde osteoporoz'a neden olabilir.<br />
<br />
Bu konuda yapılan araştırmalar genelde hayvan deneylerini kapsadığı için yeterli olmuyor. Ama mekanizma olarak oldukça akla yatkın olan bu durumdan sakınmak için aşırı protein alımından uzak durun.<br />
<br />
Aynı zamanda az protein alımınında zararları vardır. Örneğin düşük protein alımının kemik yoğunluğunu azalttığına dair araştırmalar vardır. En doğrusu ne az alınması ne de çok alınması. Gerektiği kadar alınması en uygun olanıdır. Özellikle ergenlik çağına girmiş veya ergenlikte olan kişilerin kilo başına 0.8 gramdan daha fazla protein alması önerilmektedir. Protein sayesinde artan kas kütlesi aynı zamanda kemik yoğunluğunun gelişmesine de katkıda bulunuyor.<br />
<br />
Yani sonuç olarak eğer egzersiz yapan biriyseniz kilo başına 1.8 gram, yapmıyorsanız kilo başına 1 gram protein sınırını aşmamanızda yarar var.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Aşırı Protein Alımı ve Böbrek Fonksiyonu</span></h3>
<br />
Aşırı protein alımının böbreklerde kan akışını arttırdığı bilimsel bir gerçek. Artan kan akışı böbrek içi yapılarda oluşan basınçtan dolayı hiperfiltrasyon(aşırı süzülme) gerçekleştirebilirler.<br />
<br />
Araştırmalar bunun kronik böbrek hastalığı olan ya da gizli bir böbrek sorunu olan hastalarda oluştuğunu gösteriyor. Sağlıklı böbreklerde ise böyle bir soruna rastlanmamıştır.<br />
<br />
Eğer hipertansiyon, diyabet ve kronik bir böbrek hastalığına sahipseniz protein alımınızı arttırmadan önce doktorunuza danışmanlısınız.<br />
<br />
Tabi böbrek fonksiyonlarınızı bozmak istemiyorsanız, protein alımında egzersiz yapıyorsanız 1.8 gram, yapmıyorsanız 1 gramı aşmamanızda fayda var. Önerilen bu protein sınırları sağlıklı olan insanlar için belirlenmiş ve güvenli alan kategorisindedir. Uygulamanız gereken en akıllıca tercih budur.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Proteinin Kas Gelişimine Etkisi Var mı?</span></h3>
<br />
Bazen aklınızdan "daha fazla protein alırsam daha hızlı gelişir miyim?" sorusu geçiyor olabilir. Yapılan birçok araştırma bu konuda ortak fikirdedir. Bu araştırmalar günlük olarak kilo başına 1.4 ile 1.8 gram arasında protein alımının kas gelişimi için yeterli olduğunu göstermiştir.<br />
<br />
Ayrıca araştırmalar protein alımının kilo vermek isteyenlerin de amaçlarına ulaşmasında yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalarda elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir;<br />
<br />
<ul>
<li>Protein alımının açlığı azalttığını ve geceleri yemek yeme isteğini %36 oranında düşürdüğünü göstermiştir.</li>
<li>Diyet yapan insanların protein alımını arttırmasıyla, diyet sonrası tekrar kilo alma sorunlarının %50 azaldığı görülmüştür.</li>
<li>Protein alımının metabolizmayı hızlandırdığı ve günlük 80 ile 100 kalori daha fazla yaktırdığı görülmüştür.</li>
</ul>
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Sonuç</span></h3>
<br />
<ul>
<li>Protein alımı dikkat edilmesi gereken bir konudur ama takıntıya dönüştürülmemesi gerekir.</li>
<li>Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olan insanlar günlük kilo başına 0.8 gram protein almalılar.</li>
<li>Sporcular ise genel olarak kilo başına 1.4 ile 1.8 arasında protein almalılar.</li>
</ul>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-78341878778086837312016-08-23T09:33:00.000-07:002016-08-23T09:42:08.980-07:00Sigarayı Kolay Bir Şekilde Nasıl Bırakabilirim?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyA1TtEGIL5vVsDNLf9kEYaa5BjHChAO4x9tvGOY_mJFyvOagmSoaNQU2oL0s93I_32gpwft_U6kFe_7hsf3eA5GnLJixxw-RiF-pbm7O9pECtifGAZe_pUIbWl-txRThXRFRRujRO24E-/s1600/Quit-Smoking2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sigara nasıl bırakılır?" border="0" height="232" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyA1TtEGIL5vVsDNLf9kEYaa5BjHChAO4x9tvGOY_mJFyvOagmSoaNQU2oL0s93I_32gpwft_U6kFe_7hsf3eA5GnLJixxw-RiF-pbm7O9pECtifGAZe_pUIbWl-txRThXRFRRujRO24E-/s400/Quit-Smoking2.jpg" title="Sigarayı bırakmanın yolları" width="400" /></a></div>
Sigaranın faydalı hiçbir şey vermediği kesin bir gerçektir. Bunu iyice bir açıklığa kavuşturalım. Sigaranın kötü yanları iyi yanlarından fazladır demiyorum, bunun öyle olmadığını herkes bilir. Ben size sigara içmenin hiçbir iyi yanı olmadığını söylüyorum. Sigara içmek size faydalı hiçbir şey vermez. Sigaranın size verdikleri şey çok farklı ama bunların hiçbir iyi tarafı yok. Okudukça bunu farkedeceksiniz...<br /><br />
<h3>
<b><span style="color: #d32f2f;">Sigaradan Vazgeçmek Neden Zor?</span></b></h3>
<br />
Sigarayı bırakmak istiyor musunuz diye bir soru sorulsa, çoğunuz evet yanıtını verirsiniz. Bütün bağımlılar sigarayı bırakmaya can atarlar. En baba tiryakiye bile "sigaraya başlamadığın bir zamana geri dönebilsen, şimdiki aklınla tekrardan bu zehire başlar mıydın?" diye sorulsa "kesinlikle hayır" cevabını verir. Sigaranın kendisine zarar vermediğini iddia eden, sosyal baskılara kulak vermeyen ve ne kadar zor durumda olursa olsun sigaraya para ayırabilen bir bağımlıya "çocuğunuzu sigara içmeye teşvik eder misiniz?" diye sorulsa yine "kesinlikle hayır" cevabını alırsınız. Peki o zaman neden sigara içmeye devam ederler? Okumaya devam edin lütfen...<br />
<br />
Bir kişi ilk sigaraya başladığı zaman kendini "istediğim zaman bırakırım" düşüncesiyle avutur. En sonunda öyle bir noktaya gelir ki, ya iradesinin zayıf olduğunu ya da sigaranın hayattan zevk alabilmek için gerekli olduğunu düşünmeye başlar.<br />
<br />
Dediğim gibi sorun bırakmanın neden basit olduğunu değil, neden "çok zor" olduğunu açıklamaktır. Aslında bakarsanız gerçek sorun insanların neden sigaraya başladıklarını ve bir zamanlar dünya nüfusunun %60'ından fazlasının neden sigara içtiğiydi.<br />
<br />
Sigaraya başlamamızın en büyük nedenlerinden biri binlerce insanın bu zehiri içiyor olması. Oysa hepsi ısrarla, sigaraya hiç başlamamış olmayı dilediklerini belirtip, sigaranın zaman ve para kaybından başka bir şey olmadığını söylerler. Bunu söylemelerine anlam veremeyiz, sigaradan keyif almadıklarına bir türlü inanmayız. Çünkü bu zehiri içmek için bir çok şeyden fedakarlık ediyorlar. Nasıl oluyorda insan kendisine keyif vermeyen bir şeye hem zamanını hem de parasını harcar? Tabi bu zehirin keyif vermediğine kimse inanmaz ve özenti olarak başlayıp bağımlılık kazanana dek çaba harcar. Daha sonra ise ömrünün geri kalanını bu zehirden kurtulmaya ve çocuklarına asla bu zehiri içmemeleri gerektiğini söyleyerek geçirir.<br />
<br />
Ayrıca sigara içen biri yaşamı boyunca bir servet harcar. Günde 1 paket sigara içen biri ayda yaklaşık 200-300 TL arası para harcar. Ömrü boyunca ise bu zehire 100.000 ile 150.000 TL arası para harcar. Halbuki bu parayı çöpe atsa daha iyi olurdu. Oysa bu parayı sistemli olarak ciğerlerini kansere sebebiyet veren bir katranla doldurmak ve damarlarını yavaş yavaş tıkayıp kendini zehirlemek için harcar. Kas ve organlarını oksijenden yoksun bırakarak, içini bir çok zehirli maddeyle doldurur ve giderek uyuşuk olmaya başlar.<br />
<br />
Sanırım içinizden, "iyi, güzel bunları zaten biliyoruz ama alışınca sigarayı bırakmak zor geliyor" diyorsunuzdur. Peki ama neden bu kadar zor ve neden sigara içmek zorundasınız? Okumaya devam edin lütfen...<br /><br />
<h3>
<b><span style="color: #d32f2f;">Kolay Bir Şekilde Nasıl Bırakabilirim?</span></b></h3>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU9ukepRg0D4jlhNFsPs_QC8f9ltpsWrA7UBdtP8OkHe4NjbN2WLiJYoeuEQkuosKK56tCSM6vDPuP0MPXaeJSoHnFcYY1TRDiaB3NVyyLrBBE_4XPpBox89x2g55lEZMoTwo31UDNSncu/s1600/ebbecdbefcafbfd__2016-01-25-114558.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sigarayı Bırakma" border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU9ukepRg0D4jlhNFsPs_QC8f9ltpsWrA7UBdtP8OkHe4NjbN2WLiJYoeuEQkuosKK56tCSM6vDPuP0MPXaeJSoHnFcYY1TRDiaB3NVyyLrBBE_4XPpBox89x2g55lEZMoTwo31UDNSncu/s400/ebbecdbefcafbfd__2016-01-25-114558.jpg" title="Sigarayı kolay bir şekilde bırakma" width="400" /></a>Bazıları sigaranın verdiği yoksunluk duygusunu şiddetli bir şekilde duymaktan korkar. Aslında bu yoksunluk duygusu o kadar hafiftir ki birçok tiryaki uyuşturucu bağımlısı olduğunu farketmeden ölür gider. Sigaranın verdiği yoksunluk duygusu bu kadar hafifse neden bu kadar zorlanıyorsunuz?<br />
<br />
Aslında zorlanmanızın nedeni bilinçaltınıza işlenmiş yanlış inanışlardır. Gerek izlediğiniz diziler olsun, gerek izlediğiniz filmler olsun, gerek çevreniz olsun; size sigaranın zevk verdiğini, keyif verdiğini, huzur verdiğini, sakinleştirdiğini...v.s. sözde binlerce faydası olduğu yalanını bilinçaltınıza işler. Bu alenen söylenmez tabi. Mesela filimde adam bir sigara yakar ve rahatladığını söyler. Otomatikman bilinçaltınıza sigaranın rahatlattığı fikri işlenmiş olur. Bu tür yüzlerce yanlış inanışlarla bilinçaltınız kirlenmiş ve sizde bilinçsiz olarak sigaranın zevk ve keyif verdiğine, mutlu ettiğine, konsantrasyonu arttırdığına, dikkati açtığına inanıyorsunuz. Siz söyleyin, böyle bir maddeyi kim kolay kolay bırakabilir?<br />
<br />
Öyle bir madde düşünün ki size keyif veriyor, zevk veriyor, konsantrasyonunuzu arttırıyor, stresinizi azaltıyor, sakinleştiriyor ve sıkıntıya iyi geliyor. Kim böyle bir maddeyi bırakmak ister? Ben de olsam bana bu kadar güzelliği bir arada veren maddeyi bırakmak istemezdim ama gerçek şu ki sigara size bunların hiçbirini vermez. Sigara sizden çaldığını size geri satar. Huzurunuzu çalıp size geri satar. Nasıl mı yapar bunu?<br />
<br />
Önce sizi kendisine bağımlı yapar. Sonra onu içmediğiniz zamanlarda size rahatsızlık verir, içinizde bir boşluk yaratır ve stres seviyenizi arttırır. İçtiğinizde de sigaranın size vermiş olduğu bu rahatsızlık ortadan kalkar ve sizde sigaranın size huzur verdiğine ve stres seviyenizi azalttığına inanırsınız. Oysa sigara sadece kendisinin size verdiği rahatsızlığı giderdi. Yoksa var olan stresinizde bir azalma olmadı. Stresiniz sigara yüzünden arttı ve sigara içtiğinde de eski düzeyine geri döndü. Bu aynen ayaklarınızı çok sıkan bir ayakkabıyı giyip, ayakkabıyı çıkarınca rahatlamanız gibidir. Ben bu ayakkabıya beni rahatlatıyor diyebilir miyim? Tabiki de diyemem. Çünkü ben ayakkabıyı giydiğimde, ayakkabı ayaklarımı sıktı ve stres seviyem arttı, çıkardığımda ise eski düzeyine geri döndü. Sigarada böyledir işte.<br />
<br />
Sigarayı bırakmak istiyorsanız bu yanlış inanışlarınızdan kurtulmalısınız. Sigara size güzel olan hiçbir şeyi vermez. Sadece sizden çaldığı güzelliklerin az bir kısmını parayla size geri satar. Gördüğünüz gibi sigara sizi aptal yerine koyuyor.<br />
<br />
Nikotin bağımlılığı uyuşturucu gibi şiddetli bir bağımlılık değildir ve nikotini almayı bıraktığınızda bu bağımlılık uzun sürmez. En fazla 1 hafta sonra biter. Bıraktığınızda o kadar hafif bir acı verir ki, eğer yukarıda saydığım yanlış inanışlarınız olmasaydı bağımlı olduğunuzu farketmezdiniz bile. Sigarayı bırakma sürecini bir işkence haline çeviren yukarıda bahsettiğim yanlış inanışlardır ve bunların yanlış bir inanış olduğunu yukarıdaki anlatımla size kanıtladım. Bu yanlış inanışlardan kurtulduğunuza göre artık kolay bir şekilde sigarayı bırakabilirsiniz. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin ve sigaranın sizden çaldığı güzellikleri ondan geri alın... Sağlıcakla kalın, huzurlu yaşayın...Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-45261721765301542852016-08-22T14:20:00.002-07:002016-08-22T14:20:36.782-07:00Yağ Yakarken Kas Kütlesi Kazanmak Mümkün Müdür?<div style="text-align: left;">
</div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCrFQ4CIerzutawl23FwN9kynrkHHUO76mxscJs6ha9hHnAHlBvdafKUQCJyQK1pSBB-iDw34-88VwwX7jKyGUppE2mlO96aCdqX9vRi4TS0fTLUlOjVqWssqVyWLKKPoXd7yhP3Uxshig/s1600/shutterstock_233876884.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kas Kütlesi Oluşturma" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCrFQ4CIerzutawl23FwN9kynrkHHUO76mxscJs6ha9hHnAHlBvdafKUQCJyQK1pSBB-iDw34-88VwwX7jKyGUppE2mlO96aCdqX9vRi4TS0fTLUlOjVqWssqVyWLKKPoXd7yhP3Uxshig/s400/shutterstock_233876884.jpg" title="Yağ Yakarken Kas Kütlesi Kazanmak Mümkün Müdür?" width="400" /></a>Kas kütlesi kazanma ve kilo verme ile ilgili bilmeniz gereken iki konu olduğunu düşünüyorum.<br />
<br />
<u>İlk konu;</u> Kilo vermek için kalori açığı oluşturmanız gerekiyor. Yani yağ yakımını, ihtiyacınızdan daha az kalori alarak sağlayabilirsiniz.<br />
<br />
<u>İkinci konu;</u> Bu konu ilk konuyla bağlantılıdır. Kas kütlesi oluşturmak için ihtiyaç duyduğunuzdan daha çok kalori almalısınız. İşte tamda burada bir çıkmaza giriyoruz.<br />
<br />
İstenilen şey kilo vermek ise eksi yönde kalori açığına ihtiyaç duyuyoruz. Ama aynı zamanda kas kütlesi oluşturmak istiyoruz fakat bunun için de artı yönde bir kalori açığına ihtiyaç duyuyoruz.<br />
<br />
Kilo verme süresinde ihtiyacımızdan daha az kalori aldığımızda, enerji üretmek için proteinler ve yağlar yoğun şekilde kullanılır. Yani kilo verme aşamasında her şey mükemmel dahi olsa bir miktar kas kaybına uğrarız.<br />
<br />
Buradan, birkaç istisnai durum dışında kilo verirken etkili bir biçimde kas kütlesi oluşturulamayacağı, kas kütlesi oluşturulmak istenirse tam tersi etkili bir şekilde yağ yakılamayacağı sonucu çıkıyor. Ama ümidinizi kaybetmeyin. Daha bu yazının devamı var, okumaya devam edin.<br />
<br />
Yukarıda da söylediğim gibi kas kütlesi kazanma ve kilolardan kurtulma amacını aynı anda gerçekleştirebilen birkaç istisna bulunmaktadır. Bunlar;<br />
<br />
- Steroid kullanan kişiler,<br />
- Aşırı derecede kilolu olan ve spor yapmaya daha yeni başlamış kişiler,<br />
- Egzersiz geçmişi olan kişiler,<br />
<br />
olarak sıralanabilir.<br />
<br />
<u>Aşırı derecede kilolu olan kişiler</u> spora başladıkları zaman doğru bir beslenme planı oluştururlarsa, bir süre kalori açığı bırakmadan kilolarından kurtulabilirler.<br />
<br />
<u>Egzersiz geçmişi olan kişilerin</u> (haftada bir halı saha yapan kişileri kapsamıyor) önceden kazandığı kas hafızası ile birlikte başlanılan sporun bir süre spontan ve hızlı kas gelişimine neden olduğuna bağlıyoruz.<br />
<br />
<u>Steroid kullanan kişiler</u> konusunda ise dile getireceğim pek bir şey yok. Merdiven altı laboratuvarlarda bulunan deneysel moleküller genellikle tehlikeli ve karanlık bir dünyaya sizi sürükleyip metabolizmanızı manipüle ederek buna sahip olmanıza neden olmuş olabilir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">
Ama Benim Spor Hocam Böyle Söylememişti?</span></h3>
<br />
Büyük ihtimalle içinizden şuan "benim spor hocam böyle söylememişti" diye geçiriyorsunuzdur.<br />
<br />
Spor hocanız ya yukarıda anlatılanları biliyor ama bir ilki başarmak istiyor ve denek olarak sizi kullanıyor ya da daha kötü ihtimalle spor hocanızın yukarıda söz ettiklerimden haberi bile yok. Malesef, genellikle gördüğüm şey ikinci seçenek oluyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Umutsuzluk mu? Kesinlikle hayır!</span></h3>
<br />
Buraya kadar yazdığım konularda umutsuz bir tablo çizdiğimin farkındayım. Artık bu işin olurunu konuşmanın vakti geldi ama ilk önce durup bir düşünün.<br />
<br />
Tüm bu yazdıklarıma rağmen kilo vermeye çalışıp diğer bir yandan kas kütlesini arttırmaya mı çalışacaksınız yoksa ikisinden birini seçip ona mı odaklanacaksınız? Yazının buradan sonraki kısmını kilo verip kas yapmak isteyenlere birkaç önemli ipucu vermek için yazıyorum.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Kas Yaparken Yağ Yakmak için İpuçları</span></h3>
Bu konuda uygulanacak, deneme yapılacak birçok yöntem olmasına karşın mutlaka dikkat etmeniz gereken birkaç konu vardır.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">Egzersiz<br /></span></b><br />
Egzersiz seçiminde anabolik ortamını sağlayacak, aynı zamanda afterburn etkisi ile yağ yakımını provoke edecek bir yapıya ihtiyaç duyuyoruz.<br />
<br />
Bu nedenle genellikle antrenmanlarda bileşik egzersizleri kullanmanızı öneririm. Kardiyo çalışmaları kilo verme hızınızı arttırsa bile ağırlık antrenmanı kalitesini ve performansını düşürecektir. Bu nedenle kardiyo çalışmalarından uzak durmanızı tavsiye ederim. Eğer kardiyo egzersizi yapmak istiyorsanız 4 dakikalık tabata antrenmanını günde 2 defa uygulayabilirsiniz. Ayrıca kardiyo günlerini, ağırlık egzersizleri yaptığınız günlerden ayırmanızı tavsiye ediyorum.<br />
<br />
Bunun yanında antrenman yoğunluğunuzu ayarlamayı unutmayın. Sık antrenman yoğunluğu düşük kalori aldığınız zamanlarda kas yıkımına neden olur. Antrenmanlar arası sürenin azalması ile birlikte artan kas yıkımı yeterli gelişimi gösterememenize neden olabilir. Bu sebeple diyet döneminde olduğunuz zaman antrenmanlarınız arasında en az bir, en çok üç gün dinlenme için süre bırakın.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">Uyku Düzeni<br /></span></b><br />
Uyku hem yıkım süreçlerinin azalmasına hemde yapım için oldukça gerekli olan hormonal düzenin oluşmasına yardımcı olur. Bundan dolayı hem kaliteli hemde gerektiği kadar uyumanız önemli.<br />
<br />
Düşük karbonhidratlı bir diyet yapıyorsanız 9 saat civarı uyumalısınız ve uyuduğunuz ortamıda karanlık tutmanız lazım. Bir diğer mesele ise gece 23:00 civarında yatağa girin. Uykunun en verimli geçtiği saatler bu saatlerdir. Saat 23.00 ile 3.00 arasında uyuyacağınız uykudan hatrı sayılır bir verim alacaksınız.<br />
<br />
Karanlık ortamda uyumak melatonin hormonunun daha çok salgılanmasını sağlar. Bu da uykudan fayda sağlamanız için önemlidir.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">Diyet<br /></span></b><br />
Yağ yakarken kas kütlesi oluşturmak için en önemli hususlardan biri diyettir. Diyet ile ilgili dikkat etmeniz gereken en önemli konular aşağıdaki gibidir;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Gerektiği kadar protein alın.</li>
<li>Egzersiz sonrasında doğru beslenin</li>
<li>Abartı şekilde düşük kalori almayın (Düşük kalori alımı kortizol hormonu pikine neden olur. Bu durum hem kas kütlenizin yıkılmasına hemde kilo verememenize neden olur.)</li>
<li>Diyete belli bir süre ara verin (Yoğun egzersiz yorgun düşmenize neden olur. Bu tip durumlarda vücudunuz overtraining semptomları ile birlikte performansınızın düşmesine neden olabilir. Gerektiği zaman diyete ara verin veya en azından karbonhidrat miktarını bir süre arttırın.</li>
</ul>
<br />
<br />
Yazının sonuna geldik. Aslında bu yazıda, aynı anda hem kas kütlesini arttırmanın hemde kilo vermenin pek etkili bir yol olmadığını anlattık ve illahi bu yolu denemek isteyenlere birkaç öneride bulunduk. Sağlık bir yaşam dilerim...<br />
<div>
<br /></div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-16280115639426264782016-08-22T11:29:00.001-07:002016-08-22T11:42:30.417-07:00Ölümcül Madde Şekerin Zararları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjxSlVQX6xmuNCb8UUljm4AMxa23XOT4BeZCpMYLU_HZsc63k-3sSbNbkpcuElukV1fxVnzUzSNDfBElVpAi9TN1QsrfcIvQ5EXyjcC7ojqzK18nwBtH3HcHcKp57T1ViYRQTbHQmb87jG/s1600/Deadly-Sugar_600.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şekerin zararları" border="0" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjxSlVQX6xmuNCb8UUljm4AMxa23XOT4BeZCpMYLU_HZsc63k-3sSbNbkpcuElukV1fxVnzUzSNDfBElVpAi9TN1QsrfcIvQ5EXyjcC7ojqzK18nwBtH3HcHcKp57T1ViYRQTbHQmb87jG/s400/Deadly-Sugar_600.jpg" title="Ölümcül Tehlike Şeker" width="400" /></a></div>
Yemeklerde fazlaca şeker kullanmak sağlıklı bir alışkanlık değildir. Sadece az insan şekeri tam olması gerektiği miktarda kullanır. Genellikle insanlar fazla miktarda şeker tüketir. Yani; şeker tüketenler günde ekstradan 500 kalori daha fazla alır. Çoğu insan şekerin faydalı bir madde olmadığını ve şekerin zararlı olduğunu bilir ancak fazla şeker tüketiminin trans yağlar, tuz, doymuş yağlar kadar tehlikeli ve zararlı olmadığını düşünür. Bu düşünce tamamen yanlıştır. Ama şunu da belirteyim ki burada rafine şekerden bahsediyoruz. Meyvelerden, baldan...vb. doğal gıdalardan gerektiği kadar şeker tüketimi zararlı değildir, aksine vücut için gereklidir. Ama rafine şekerler öyle değil. O yüzden şeker ihtiyacınızı doğal gıdalardan karşılayın, küp şeker, toz şeker gibi işlenmiş şekerlerden uzak durun. Kola gibi içeriğinde aşırı derecede şeker barındıran içeceklerden de uzak durmanız sizin yararınıza olacaktır.<br />
<br />
Şeker tüketiminin bir takım zararlı etkileri vardır. Gelin beraber bunları inceleyelim.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">1. Şeker Kalp Sağlığına Zarar Verir<br /></span></b><br />
Gerektiğinden fazla şeker tüketmek kalp hastalıklarına yakalanma oranını arttırır. Elde edilen verilere bakılırsa şeker, kalbin pompalama sistemini etkilemekte ve kalpte arıza oluşma riskini arttırmaktadır. Ayrıca şeker, kalp krizinden sorumlu olan trigliseridleri ve kötü kolesterolü arttırır.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">2. Şeker Bel ve Göbek Çevresi Yağlarını Çoğaltır<br /></span></b><br />
Günümüzde en önemli sorunlardan biri de obezite hastalığıdır. Küçük çocuklardaki obezite rahatsızlığı, vücudun belli taraflarındaki yağ depolanmasının sonucudur. Bunun bir nedeni de fruktoz'dan zengin meşrubatlar ve içeceklerin tüketimidir. Aşırı derecede fruktoz alımı öncü yağların büyümesine neden olur. Gelecekte bu yağlar bel çevresinde birikerek kalp hastalıkları ve diyabet riskini arttırır. Ayrıca vücudumuzun düşmanı olan şeker, yeme içgüdüsünü, kilo alımını ve uyuma zorluklarını artırrır.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">3. Şeker Sessiz Bir Seri Katildir<br /></span></b><br />
Her hastalığın öncüsü obezitedir ve temel nedeni aşırı derecede şeker tüketimidir. Ayrıca fazlaca fruktoz alımı leptin direncini de arttırır. Bilmeyenler için; leptin bize tokluk hissini veren hormondur. Buradaki sorun, genellikle beyinden gelen bu tokluk sinyalini kaale almayız. Sebep olduğu hastalıklara belirtiler göstermeden neden olduğu için, şeker sessiz katil adını almıştır.<br />
<b><br /></b>
<b><span style="color: #d32f2f;">4. Kansere Davetiye Çıkarabilir<br /></span></b><br />
Tümör hücreleri çoğalabilmek için aşırı derecede şekere gereksinim duyar. Bir grup bilim adamı, Prof. Lewis Cantley yönetimi altında kanser hücrelerinin oluşumunda şekerin etkisini araştırıyor.<br />
<br />
Biyokimyagerler aşırı şekerin kansere neden olduğunu tahmin ediyor. Bu sebeple Cantley, olabildiğince az şeker tüketilmesini tavsiye ediyor.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">5. Şeker Bağışıklık Sistemimizin Düşmanıdır</span></b><br />
<b><br /></b>
Şekerin zarlarından biri de bağışıklık sistemimizi zayıflatmasıdır. Hastalıklara karşı en önemli savunma mekanızmamız bağışıklık sistemimizdir. Çalışmalara göre aşırı miktarda şeker tüketimi, bağışıklık sisteminin bakterilere, parazitlere, virüslere ve farklı farklı mikroorganizmalara karşı mücadele yeteneğini önemli derecede zayıflatmaktadır.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">6. Alkol ve Şeker Karaciğere Karşı Aynı Toksik Etkiyi Gösterir<br /></span></b><br />
Bilim adamlarının söylediğine göre, ihtiyaçtan fazla alınan glikoz ve fruktozun tıpkı alkol gibi karaciğere aynı zehirleyici etkiyi göstermektedir. Şeker de alkol gibi karaciğer üzerinde kronik etkiler gösterir. Aşırı kilo ya da kalori artışı olmadan da, karaciğer hasarı ortaya çıkabilir.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">7. Bağımlılık Yapar<br /></span></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr56lhg1-lEo_sOxNo95cP411arSxBP6LLtnKIoWE0oY9RNDishF-xLCYGq8YiJfIPmN1HWvc9AWzS3vwf4pop_IEjDAGZDA8d-ing5rc5rLEenaZKzbZr71q-ua6Tdpivw1R6evo1CfGj/s1600/nutritionist%252B-%252Bportland%252B-%252Bor%252B-%252Bevolve%252B-%252Bnutritional%252B-%252Btherapy%252B-%252Bholistic%252B-%252Bnutritionist%252B-%252Bpaleo%252B-%252Bnutrition%252B-%252Bprimal%252B-%252Bholistic%252B-%252Bhealth%252B-%252Bfitness%252B-%252Bfat%252B-%252Bloss%252B%252B-%252Bweston%252B-%252Bprice%252B-%252Bnutritional%252B-%252Btherapy%252B-%252Bassociation%252B-%252Bnut.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şekerde uyuşturucu gibi bağımlılık yapar" border="0" height="251" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr56lhg1-lEo_sOxNo95cP411arSxBP6LLtnKIoWE0oY9RNDishF-xLCYGq8YiJfIPmN1HWvc9AWzS3vwf4pop_IEjDAGZDA8d-ing5rc5rLEenaZKzbZr71q-ua6Tdpivw1R6evo1CfGj/s400/nutritionist%252B-%252Bportland%252B-%252Bor%252B-%252Bevolve%252B-%252Bnutritional%252B-%252Btherapy%252B-%252Bholistic%252B-%252Bnutritionist%252B-%252Bpaleo%252B-%252Bnutrition%252B-%252Bprimal%252B-%252Bholistic%252B-%252Bhealth%252B-%252Bfitness%252B-%252Bfat%252B-%252Bloss%252B%252B-%252Bweston%252B-%252Bprice%252B-%252Bnutritional%252B-%252Btherapy%252B-%252Bassociation%252B-%252Bnut.png" title="Kokain ve Şekerin beyin üzerindeki benzer etkisi" width="400" /></a></div>
<b><br /></b>
Özellikle kilolu kişilerde beyin, şekere tıpkı alkol ve diğer uyuşturucu maddelere verdiği tepkiyi veriyor ve aşırı derecede dopamin salgılıyor.<br />
<br />
Bunu test edebilirsiniz, 1 hafta boyunca bütün şekerli içecek ve gıdalardan olabildiğince uzak durun. Eğer 2-3 güne kadar asabiyet, baş ağrısı ve içinizde çok fazla tatlı arzusu oluşuyorsa bu şekere bağımlı olduğunuzu gösterir.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">8. Alzheimeri Tetikler<br /></span></b><br />
Araştırmalar çok fazla şekerin alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırdığını gösteriyor. 2013 yıllarında yapılan bir araştırmaya göre, diyabet hastalığının tipik belirtilerinden olan yüksek kan şekeri seviyesi ve insülin direnci ile nörodejenaratif hastalıklara yakalanma riskinin birbirleriyle bağlantılı olduğunu gösterdi.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b><span style="color: #d32f2f;">9. Şeker Yaşlanma Sürecini Hızlandırır<br /></span></b><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPe-1oXAM7oj5-csLl6aOg7wmH9nxD1OjnAJ9Yw38S9i1asZEwBsADllJfk1mRrRtD8-TNgSHk0u5R6971ivbjNBYRJiF2p1cus9S6ZtSgIOMIgNjyIucKAHbpw3oAopvq8K52KdNLChw1/s1600/toxic-sugar-diagram.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img alt="Şekerin Deriyi Yaşlandırması" border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPe-1oXAM7oj5-csLl6aOg7wmH9nxD1OjnAJ9Yw38S9i1asZEwBsADllJfk1mRrRtD8-TNgSHk0u5R6971ivbjNBYRJiF2p1cus9S6ZtSgIOMIgNjyIucKAHbpw3oAopvq8K52KdNLChw1/s400/toxic-sugar-diagram.gif" title="Şekerin Deri Üzerindeki Etkisi" width="400" /></a><br /><br />
Bu durumun suçlusu cilt dokusunda şekerin artmasına sebep olan glikasyon adlı süreçtir. Şeker molekülleri kollajen liflerine yapışır ve doku sertleşmesi tetiklenir ve kollajen lifleri doğal esnekliğini kaybeder. Toksinler vücuttan atılamaz ve bundan dolayı hızlı hücre yaşlanması ortaya çıkar.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">10. Kronik Hastalıkların Başında Gelir<br /></span></b><br />
Kandaki insülin miktarının artışı şekere bağlıdır. İnsülin pankreasta kan şekerini dengelemek için salgılanır. Ne kadar fazla şeker tüketilirse pankreasta o kadar fazla insülin salgılar.<br />
<br />
Kronik insülin yüksekliği kansere, bir kısım kalp hastalıklarına, polikistik yumurtalık sendromuna, sivilceye ve miyopa davetiye çıkarmaktadır. Şeker miktarı azalırsa insülin miktarı da azalır. İnsülin fazlalığının sebep olduğu birçok kronik rahatsızlık mevcuttur.<br />
<br />
<u>Bunlardan bazıları şu şekildedir :<br /></u><br />
<ul>
<li>Bağışıklık sistemini baskı altına alır.</li>
<li>Çocuklarda konsantrasyon sorunlarını, huysuzluğu ve hiperaktiviteyi arttırır.</li>
<li>Yumurtalık kanserine sebep olabilir.</li>
<li>Vücudun mineral dengesini bozar.</li>
<li>Diş çürümelerine sebep olur.</li>
<li>Yaşlanma sürecini hızlandırır.</li>
<li>Yaş ilerledikçe gözleri daha zayıf hale getirir.</li>
<li>Kanın içindeki E vitamini seviyesini azaltır.</li>
<li>DNA'nın yapısını bozabilir.</li>
<li>Damar tıkanıklığına sebep olabilir.</li>
<li>Katarak rahatsızlığına sebep olur.</li>
<li>Çocuklarda cilt hastalıklarına neden olabilir (Egzama gibi)</li>
<li>Böbreğin boyutunu büyüterek, böbrekte patolojik değişimlere sebep olabilir.</li>
</ul>
<br />
<div>
Gördüğünüz gibi şekerin zararları saymakla bitmez. Sağlıklı bir yaşam için rafine edilmiş şeker yerine, bal, meyve, hurma gibi tatlıları gerektiği kadar tüketin ve şeker ihtiyacınızı bu doğal gıdalardan karşılayın. Marketlerde satılan meyve suları yerine, kendi elinizle sıktığınız taze meyve sularını tercih edin. Özellikle koladan uzak durun. Şeker tüketiminizi azalttığınızda vücudunuzdaki değişimi sizde farkedeceksiniz. Vücudunuzdaki bir çok ağrıdan, sızıdan kurtulacak ve huzur bulacaksınız. Hepinize huzurlu ve sağlıklı bir yaşam dilerim. Sağlıcakla kalın... </div>
Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-82734351429596374152016-08-22T08:21:00.002-07:002016-08-22T09:02:12.451-07:00Vücut Geliştirme Sporunda Motivasyon Nasıl Sağlanır?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5BFslHS13ZR4oaLJGRgx-ST4DmIwZRvxXa9e88JFQewJMwkL-fCuOcuBiL6WWumX62iMkkB59bbH1Z5ZpcXeOKkqmAR8ilHYowcoGVuOZiA3875zBAKBxghjSrkt-GGeazkR3uWG3gv-F/s1600/Muscle-Takeo-With-Face-mask-font-b-Fitness-b-font-Bodybuilding-Motivational-font-b-Poster-b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Vücut Geliştirme ve Motivasyon" border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5BFslHS13ZR4oaLJGRgx-ST4DmIwZRvxXa9e88JFQewJMwkL-fCuOcuBiL6WWumX62iMkkB59bbH1Z5ZpcXeOKkqmAR8ilHYowcoGVuOZiA3875zBAKBxghjSrkt-GGeazkR3uWG3gv-F/s400/Muscle-Takeo-With-Face-mask-font-b-Fitness-b-font-Bodybuilding-Motivational-font-b-Poster-b.jpg" title="Vücut Geliştirme Sporunda Motivasyon Nasıl Sağlanır?" width="400" /></a></div>
<br />
Her sporda olduğu gibi vücut geliştirme sporu da azim ve kararlılık gerektiren bir spordur. Hayatın her döneminde olduğu gibi, bu süreçte de motivasyonun korunması ve süreklilik gösterilmesi oldukça önemli bir konudur. Yaptığınız egzersizler zorlaştıkça belki bırakmak isteyecek, belki yapamayacağınızı düşünüp pes edeceksiniz. Gördüğünüz gibi bu sporda süreklilik göstermek için motivasyon oldukça önemlidir. Bir kişinin bir hedefe ulaşabilmesi için ısrarı, arzusundaki derece ve gösterdiği çaba motivasyonun temelini oluşturur. Motivasyon dış etkenler tarafından sağlanacağı gibi, en çok insanın kendisinde bitmektedir. Motivasyon için önemli olan bir konu ise insanın o işi başarmayı ne kadar istediğidir. Yani; zorla spora başlatılan biriyle, hayatında tek amacı o spor olan birinin motivasyonu aynı olmayacak ve bu yüzden başarı yüzdeleri farklı olacaktır.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Motivasyonumu Arttırmak İçin Neler Yapmalıyım?</span></h3>
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">- Organize Olun :</span> </b>Antrenman yapmamak için insanların sığındığı "Zamanım Yok!" mazereti en sık kullanılanlardan biridir. Kendinize yalan söylemeyin! Biraz düşünürseniz, günde bir çok gereksiz işe zaman ayırdığınızı farkedeceksiniz. Örneğin; Televizyonda saçma programlar izleme, internette chat yapma, bilgisayardan oyun oynama...vs. İrili ufaklı zaman ayırdığınız bir çok gereksiz iş vardır. Bu gereksiz işleri hayatınızdan çıkardığınız zaman, bu spora ayırabilecek zamanın olduğunu farkedeceksiniz. Bu sporda başarı yakalamak istiyorsanız antrenmanlarınızı öncelik sıranızın başına koymalısınız. Antrenman yapmadığınız günlerde bir eksiklik varmış gibi hissedene kadar bu sporda devamlılık gösterin ve bu sporu bir alışkanlık haline getirin. Unutmayın ki; her işin başı zordur ondan sonrası kolaydır...<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">- Zevk Alarak Yapın : </span></b>Spora başlayan insanların yarısı ilk altı ay içinde egzersizleri bırakırlar. Acaba diğer yarısını salonun içinde tutan şey nedir? Çünkü onlar yaptıkları işi severek, isteyerek yaparlar. Hepimiz şunu biliyoruz ki, yaptığınız işten hoşlanmıyorsanız, o işe sıkı sıkı sarılmak pek mümkün değildir. Bu sporda başarılı olanlar egzersizlerden zevk alan kişilerdir, onlar egzersiz yapmadıkları zaman kendilerini boşlukta hissederler. Peki bu özellik onlarda doğuştan mı vardı? Hayır! Onlar bu bilince doğuştan sahip olmadılar. Onlar motivasyonlarını nasıl arttıracaklarını ve nasıl koruyacaklarını öğrendiler. Sizi en iyi tanıyan sizsiniz. Motivasyonunuzu nasıl koruyacağınızı en iyi bilen yine sizsiniz. Zevklerinizi, arzularını sizden iyi bilen başka biri daha yok. Neden zevk alıyorsunuz? Yüzmeden mi zevk alıyorsunuz? Gidin egzersiz niyetine yüzün. Bisiklete mi binmekten zevk alıyorsunuz? Kilometrelerce bisiklet sürün. Yeterki severek yapın. Yeterki hoşunuza gidecek şekilde yapın. O zaman motivasyonunuzu kaybetmezsiniz.<br />
<br />
Zehir gibi acı birerleri iştahla yiyenleri siz de görmüşsünüzdür. Oysa ki o biberler insana acı verir, nasıl olurda bir insan kendisine acı veren bir şeyden zevk alabilir? Demek ki mümkünmüş. Demek ki insana acı veren bir şey aynı zamanda zevkte verebiliyormuş. Egzersiz yapınca çektiğiniz acıdan zevk almayı zamanla öğrenirsiniz. Süreklilikten vazgeçmeyin ve kararlılığınızı koruyun. Bir süre sonra antrenmanlarda çektiğiniz acıdan zevk aldığınızı siz de farkedeceksiniz.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">- Sınırları Aşmaktan Korkmayın :</span> </b>En fazla 20 tane mi şınav çekebiliyorsun? Düşün bakalım 20'den sonra vücudun mu pes ediyor yoksa beynin mi? Bence 20'den fazla çekebilirsin. Bunu nasıl mı yapacaksın? Beynin sana yeter, bırak artık dediği zaman sen ona tamam demiyeceksin. Hayır diyeceksin! Ben bundan daha iyisini yapabilirim deyip sınırlarını zorlayacaksın. Zihnine işlenmiş yanlış inanışların önünde bir set gibi durmasına izin verme. O setleri yık ve geç! Gerçekten sınırları aşabildiğini gördüğün zaman, özgüvenin artacak ve doğal olarak motivasyonunda artacaktır.<br />
<br />
<b><span style="color: #d32f2f;">- Diğer İnsanlara Kulak Asmayın : </span></b>İnsanlar isteyipte yapmaktan korku duydukları şeyi, sizin yaptığınızı görünce açıkçası rahatsız olurlar. Çünkü siz başarırsanız, bu başarı onların egosunu yerle bir eder. Zayıf olduklarını düşünmekten çok korkarlar. Kimsenin yapamadığı bir şeyi ben nasıl yapayım deyip bin bir türlü bahanelerle kaçmak onlara daha kolay gelir. Oysa siz başarırsanız bu bahaneleri yıkılacağı için, kendilerinin bir korkak olduğu ve o yüzden başaramadığı ortaya çıkacaktır! Beyinlerine söyledikleri yalanların bir hükmü kalmayacaktır. Ondan dolayı başarmanızı istemezler. Hayır ben yapamıyorsam o da yapmamalı diye düşünürler. O yüzden sizin motivasyonunuzu kaybedip pes etmeniz için ellerinden geleni yaparlar. Sizi küçümserler, yapamayacağınızı söylerler, alay ederler. Sen kim, bu sporu yapmak kim... vb. zihninizin önüne bir çok engel olacak fikirlerle yolunuzu tıkamak isterler. Onlara kulak asmayın! Oyuna gelmeyin! Onlara, "istediğin kadar konuş, çeneni yormaktan başka bir şeye yaramayacak" deyin ve kararlılıkla hedefinize doğru koşun.Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-22424680257587039632016-08-21T12:34:00.002-07:002016-08-22T00:59:57.314-07:00Gizli Bir Hazine; Kekik! Kekik Çayının Faydaları Nelerdir?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAKuFSBkrzcueu2PkGNc_s-X8tiBnhl76aRRtrvwY77yb-BipI7UyTE418emlxTDzxiYpZwiw8a-oC4pXeMIXdq3yslRa-eTBh86Ms8LVOoJffKXrIT121452My1dE6cjn72NxfUm-HGEk/s1600/4-Best-Teas-For-Heart-Disease-627x376.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kekik çayının faydaları" border="0" height="238" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAKuFSBkrzcueu2PkGNc_s-X8tiBnhl76aRRtrvwY77yb-BipI7UyTE418emlxTDzxiYpZwiw8a-oC4pXeMIXdq3yslRa-eTBh86Ms8LVOoJffKXrIT121452My1dE6cjn72NxfUm-HGEk/s400/4-Best-Teas-For-Heart-Disease-627x376.jpg" title="Kekik çayı" width="400" /></a></div>
<br />
350 kadar farklı türü olan kekiğin sadece bazı türleri bahçe ekimine uygundur. Hoş bir kokuyla beraber, rengi leylak ya da pembe olan çiçekler açar.<br />
<br />
Bahçenize kekik ekmişseniz arılara karşı hazırlıklı olunuz. Çünkü kekiğin nektarı arıları cezbeder ve arılar en leziz balları kekiğin nektarı ile üretir.<br />
<br />
Genellikle kekik, en çok mutfaklarda yemekleri tatlandırmak için kullanılır. Balık ve et yemekleri içinde kullanılabilecek en uygun baharatlardan biridir.<br />
<br />
<b>Kekiğin bazı faydaları;</b><br />
<br />
<ul style="list-style-type: square;">
<li>Doğal bir antioksidandır</li>
<li>Boğazınızı rahatlatır ve öksürüğünüz varsa giderir.</li>
<li>Hazımsızlığa iyi gelir.</li>
<li>Zayıflatıcı etkisi vardır.</li>
<li>Vücut için gerekli olan mineralleri içerir</li>
<li>Boğaz ağrısını giderir.</li>
<li>Geçici mide spazmlarına ve mide kramplarına iyi gelir.</li>
<li>Bağırsak iltihaplarına iyi gelir.</li>
<li>Dişeti yaralarına iyi gelir</li>
<li>Ağız yaralarına iyi gelir</li>
<li>Soğuk algınlığına iyi gelir</li>
<li>Gargara suyu olarak kullanılabilir</li>
<li>Antiseptiktir (Mikropları öldürür)</li>
<li>Gazı ve şişkinliği alır</li>
<li>Stres seviyesini düşürür ve iyi hissettirir.</li>
<li>Baş ağrısına iyi gelir</li>
<li>Romatizma ağrılarına iyi gelir</li>
<li>Kan dolaşımını hızlandırır</li>
<li>Sakinleştirici ve yatıştırıcı etkisi vardır.</li>
<li>Adet kanamalarını dengeler, adet zamanlarındaki ağrıları hafifletir.</li>
<li>Antiseptik özelliğinden dolayı dış etkenlere karşı koruyucudur ve bağışıklık sistemini arttırır</li>
<li>Yaşlılığı geciktirir</li>
<li>Tümör oluşumunu engeller</li>
</ul>
<br />
<h3>
<span style="background-color: white;"><span style="color: #0c343d;">Kekik Çayını Nasıl Hazırlayabilirim?</span></span></h3>
<br />
Çaydanlığa içeceğiniz bardak kadar su doldurun ve kaynatın. Su kaynadıktan sonra ateşin üzerinden alın ve 1 yemek kaşığı kekik atın. Çaydanlığın kapağını kapatıp 10-15 dakika arası demlenmesini bekleyin. Kekiğin besin değerlerinin kaybolmaması için su kaynarken içine atmayın.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Kekiğin Faydaları Nelerdir?</span></h3>
<br />
Kekik suyu, kekik yağı, kekik çayı veya sadece yemeklerin içinde baharat olarak kullanmak pek çok farklı soruna iyi gelir. Mesela ılık kekik çayı paketlerini gözlerinizin üzerine koyarsanız yorgunluğa ve kırmızılığa karşı iyi gelir.<br />
<br />
Bunun yanında kekik yağı açık yaraların tedavisinde antiseptik(mikrop öldürücü) olarak kullanılabilir. Ağız içi enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Bu gibi bir sorununuz varsa ağız gargarası olarak kekik suyunu kullanabilirsiniz. Özellikle mantar gibi bir cilt hastalığınız varsa harici olarak kullanabilirsiniz.<br />
<br />
Şeker hastalığı olan kişilere, sabah saatlerinde kekik çayı içmeleri önerilir. Çünkü kandaki şeker oranını düşürür.<br />
<br />
Ayrıca kandaki yağı azalttığı için kolesterole de iyi geldiği biliniyor.<br />
<br />
Zihin açıcı özelliği vardır. Özellikle ders çalışanlara önerilir. Rahatlatıp sakinleştirdiği için derslerinize daha iyi konsantre olabilirsiniz.<br />
<br />
2 gram kurutulmuş kekik yaprağı (Yaklaşık 1 yemek kaşığı);<br />
Günde vücudunuza almanız gereken,<br />
- K vitamininin %54'ünü,<br />
- A vitamininin %2'sini,<br />
- Kalsiyumun %5'ini,<br />
- C vitamininin %2'sini,<br />
- Demirin %17'sini,<br />
- Manganezin %10'unu tek başına karşılar.<br />
Bunun dışında kekiğin içerisinde vücudumuz için önemli olan B6, E vitaminleri ile fosfor, çinko, potasyum ve bakır mineralleri bulunmaktadır.<br />
<h3>
<br /><span style="color: #0c343d;">Kekiğin Yan Etkileri Var Mı?</span></h3>
<br />
Tüm dünyada yaygın olarak kullanılmasına karşın kekik yağı dışında kekiğin gözle görülür bir yan etkisi gözlemlenmemiştir.<br />
<br />
Gebelik ve emzirme dönemi gibi hassas aylarda, risk almamak için kekik yağı veya kekik çayı kullanmadan önce doktorunuza danışmanız daha uygundur. Ayrıca yüksek tansiyon hastaları için pek önerilmemektedir.<br />
<br />
Çok fazla değil gerektiği miktarda içiniz. Ne demişler? Azı karar, çoğu zarar, ortası yarar. O yüzden günde 2 bardak kekik çayı içmeniz daha uygundur.<br />
<br />
Kekik yağını dahili olarak kullanmamalısınız. Yağını dahili olarak kullanırsanız baş dönmesi, mide bulantısı, kusma gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Ayrıca kekik yağının, tiroit bezlerinin normal çalışma düzenine zarar verdiği ile ilgili bazı çalışmalar bulunmaktadır.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #0c343d;">Kekik Banyosu</span></h3>
<br />
100 gram kadar kurutulmuş kekiği bir tülbentin içine bağlayarak 2-3 litre soğuk suya ekleyin. Kaynama derecesine ulaşıncaya kadar ısıtın ama kaynamasına izin vermeyin. Üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirin. Tülbentin içinde kalan posayı iyice sıkın ve daha sonra sıcak banyo suyuna ekleyin. Cilt yaralarınıza ve hastalıklarınıza karşı bu banyo size iyi gelecek ve sizi rahatlatacaktır.Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-17088234773471942752016-08-20T13:30:00.000-07:002016-08-22T01:00:27.800-07:00Ağırlık Çalışmanın Göz Ardı Edilen Faydaları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlLt-HSJ0fAbhyphenhyphen9HbyOQ2Z97Af7hglcpkVDUTARPXVWcBUyR3OZuBV3TnxOKK1FHUlGOIwFjRTsezy82GAnp07iyFLC2slWqu6G7ZCxOGhjPpZ3COEUp0R_7LqOhczP5MyPvNQJjlf71FV/s1600/weight-training.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Vücut Geliştirme" border="0" height="237" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlLt-HSJ0fAbhyphenhyphen9HbyOQ2Z97Af7hglcpkVDUTARPXVWcBUyR3OZuBV3TnxOKK1FHUlGOIwFjRTsezy82GAnp07iyFLC2slWqu6G7ZCxOGhjPpZ3COEUp0R_7LqOhczP5MyPvNQJjlf71FV/s640/weight-training.jpg" title="Ağırlık Çalışmanın Göz Ardı Edilen Faydaları" width="570" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Çoğu insan vücut geliştirmenin sağlığımıza zararlı olduğunu iddia eder. Bu iddia bir saçmalıktan ibarettir. Tam aksine vücut geliştirme çalışması yapmak sağlık açısından çok faydalı bir spordur. Vücut geliştirme yapan insanlar kolay kolay sakatlanmaz, kas kütlesi kaybetmezler, daha genç ve güçlü bir görünüm kazanırlar. Gelin hep birlikte ayrıntılı olarak vücut geliştirmenin faydalarını inceleyelim.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #073763;">Egzersiz olarak yürüyüş yapmayı, ağırlık çalışmaya tercih edenler 10 yıl içinde yaklaşık olarak 3 ile 4 kg arası kas kaybına uğruyor.</span></h3>
<br />
Yaşlandıkça yağ toplamanızın temel nedenlerinden biri de budur. Çünkü kas kütlenizi koruduğunuz zaman metabolizmanız daha hızlı çalışır ve daha fazla kalori yakımı yaparsınız. Ne kadar çok kas kütlesi o kadar çok kalori yakımı demektir. Kas kütleniz arttıkça uyuduğunuzda bile ciddi anlamda kalori yakarsınız. Çoğu kişi zayıflamasının nedeninin kas kaybı olduğunu bilmez. Yağlarını yaktığını düşünür ama yaktığı şey kaslarıdır. Kas kütlesi azaldıkça metabolizma da yavaşlar ve yağ kütlesi artar. Yani kas kütlesinin azalması yağ kütlesinin artması demek oluyor.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #073763;">Vücut çalışmak kalbinizin sağlığını arttırıyor</span></h3>
<br />
Eğer doğru bir ağırlık çalışma programı yapıyorsanız ekstradan "kardiyo" yapmanıza gerek kalmıyor. Çünkü ağırlık çalışmak kan basıncını azaltır ve doğal olarak kardiyovasküler inflamasyonu azaltır. <br />
<br />
<h3>
<span style="color: #073763;">Hiçbir insan ağırlık çalıştıktan sonra kendimi kötü hissediyorum demez</span></h3>
<br />
Enerjinizi kaybetmiş, yorgun ve halsiz hissediyorsanız ruh halinizin düzelmesi için sadece biraz ağırlık çalışması yapın. İlk başlarda zorlanırsınız ama sonra size garanti veriyorum kendinizi çok iyi ve dinç hissedeceksiniz. Artık merdivenleri çıkarken nefes nefese kalmayacak, sizin için uzun yolları yürümek bir işkence haline gelmeyecektir.<br />
<br />
<h3>
<span style="color: #073763;">Ağırlık çalışmaları yapmak sizi daha güçlü yapar</span></h3>
<br />
Ağırlık çalışmaları yaparak daha güçlü olursunuz ve böylece günlük işlerinizi yapmak sizin için eziyet olmaktan çıkar. Mesela alışverişten döndüğünüzde ağır poşetleri taşımak sizin için çocuk oyuncağı haline gelecektir. Bilek güreşlerinde yenilmekten korkmayacak ve yenilmeyeceksiniz. Gücünüz arttıkça kendinize olan özgüveniniz de artacak ve böylece korkularınız ve endişelerinizde azalacaktır. <br />
<br />
<h3>
<span style="color: #073763;">Saygınlığınız artacak</span></h3>
<br />
Vücudunuza yani kendinize saygı duyup ona iyi baktığınızda, onu geliştirmek için uğraştığınızda insanlarda size saygı duyacaktır. Unutmayın kendisine saygısı ve güveni olmayan kişilere diğer insanlarda saygı duymaz ve güvenmez... Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4079554928611806997.post-14181605992495606392016-07-10T15:26:00.001-07:002016-08-22T01:00:58.544-07:00Yayın Hayatına Başlarken (Sağlık, Spor ve Beslenme - Kendinize Bir İyilik Yapın)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2vswzGQMz9xsDSoGZEPsKxlhl1IAVyamnYMzAMJmEhBiy0YKQkmLwQE_Vz8JASZZdDCUgOrBJ3n941Dads2WIetgr4zSpNKiUZncvia6ztwMoPaoGLMVgIXVXmFRu7voxb2Ar-JExckhy/s1600/Health-and-Fitness-Events-in-Boston-Rally-Sports-and-General-Assembly-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sağlık, Spor ve Beslenme" border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2vswzGQMz9xsDSoGZEPsKxlhl1IAVyamnYMzAMJmEhBiy0YKQkmLwQE_Vz8JASZZdDCUgOrBJ3n941Dads2WIetgr4zSpNKiUZncvia6ztwMoPaoGLMVgIXVXmFRu7voxb2Ar-JExckhy/s400/Health-and-Fitness-Events-in-Boston-Rally-Sports-and-General-Assembly-.jpg" title="Sağlık, Spor ve Beslenme" width="400" /></a></div>
Vücudumuzdan en iyi şekilde performans alabilmemiz için vücudunuzu iyi beslemeniz ve ona iyi bakmanız lazım. Asansörün arızalı olduğu bir binada tıkanmadan merdivenleri rahat bir şekilde çıkabilmek, bir yere yetişmek için nefes nefese kalmadan koşabilmek, her işinizi ağrı sızı çekmeden, tıkanmadan, ah oram acıyor, vah buram tutuldu demeden halledebilmek için fit olmanız şart. Fit olmak için sağlıklı olmanız, spor yapmanız ve iyi beslenmeniz lazım.<br />
<br />
Sağlıklı bir vücut insana huzur verir. İnsan, vücudunun rahat olduğu kadar huzurlu ve mutludur. Her insan için sağlık birinci plandadır. Hasta olduğumuz zaman, bizim için önemli olduğunu düşündüğünüz her şey ikinci planda kalır. Tek amacımız iyileşmektir.<br />
<br />
Sağlık bir insana verilmiş en büyük servettir. Bu serveti korumamız ve kollamamız lazım. Unutmayın ki bu servet olmadan istediğimiz hiçbir şeyin önemi kalmayacak, bizi mutlu eden her şey bir daha bizi mutlu etmeyecek ve hayatımızın bir anlamı kalmayacak. Vücudumuzda ki her hücre bize ölünceye kadar hizmet eder, tek amaçları bizim hayatımızı daha yaşanabilir ve kolay bir hale getirmektir. Onların bu sadakatine karşı, onlara ihanet etmemiz haince olur. Zaten onlarda bu ihanete bir süre katlanır ve daha sonra bizi yarı yolda bırakırlar. Hayatımızın bu sadık işçilerine iyi davranmamız, onlara iyi bakmamız lazım. O zaman bize daha iyi hizmet eder, bize daha çok huzur verirler.<br />
<br />
Çoğu insan spor yapmayı boşa vakit kaybı olarak görür. İlginç olan şey spor yapmayı vakit kaybı olarak görenler, sigara tüttürüp boş sohbetler yapmayı, barlarda sabaha kadar alkol içerek vücutlarını yavaş yavaş öldürmeyi, bir koltuğa oturup saatlerce internette hiç görmediği insanlarla boş muhabbetler yapmayı, hatta hiçbir şey yapmadan oturmayı dahi boşa zaman kaybı olarak görmezler. Ama ömürlerini daha verimli, daha bereketli, daha huzurlu, daha güçlü, daha etkin kullanabileceklerini sağlayan sporu boşa vakit kaybı olarak görürler. Halbuki spor yapmak sizi daha dayanıklı yapar, diğer insanların tıkanarak yaptığı işleri siz rahatlıkla yaparsınız. Spor yapmak vücudunuza, sağlığınıza ve hayatınıza yapmış olduğunuz en büyük yatırımdır.<br />
<br />
Benim kas gücüyle işim yok, benim işim beyin gücüyle o yüzden spor yapmaya gerek yok diyenler olabilir. Halbuki fit ve sağlıklı bir insanın beynini kullanarak yapacağı bir işi sağlıksız bir insan daha yavaş, verimsiz ve bozuk yapar. Çünkü sağlıklı ve fit bir insanın vücudu ona huzur verir. Beyin vücuttan gelen gereksiz acı ve sızı sinyalleriyle meşgul olmaz. O yüzden tek bir konuya rahatlıkla odaklanıp konsantre olabilir. Oysa sağlıksız insan öyle mi? Sırtı, kolu, bacağı ağrır, başı ağrır, boynu ağrır. Anlayacağınız vücudu ona huzur vermez ve işine yeterince odaklanamadığı için o işi yavaş ve verimsiz yapar. Ne demişler sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Gerçekten de öyle.<br />
<br />
Şekilli ve güzel bir vücuda sahip olmak ayrıca size özgüven verir. Aynaya baktığınızda kendinizi beğenirsiniz, seversiniz ve kendinize güvenirsiniz. Her işi başarabileceğinize inanırsınız. Dışarda yürümek, alışveriş yapmak, sosyal ortamlarda bulunmak size daha bir keyif verir.<br />
<br />
Evet anlayacağınız bu yolda öğrenmeniz gereken çok şey var. Ben de daha bu yolun yolcusuyum. Size elimden geldiği kadar tecrübelerimi ve öğrendiklerimi aktarmaya çalışacağım. Lütfen kendinize bu konuda bir iyilik yapın. Bunu kendiniz için yapın. Sağlıcakla kalın.<br />
<br />Ahmethttp://www.blogger.com/profile/14268114264875702934noreply@blogger.com0